ABD'de Kilise Skandalı: Pastörden Çocuk İstismarı İddiası

ABD'nin önde gelen kiliselerinden biri olan Gateway Kilisesi'nin kurucu pastörü Robert Morris, 12 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmaktan suçlandı. Olay, 1980'li yıllarda gerçekleştiği iddia edilen ve uzun yıllar gizli kalan bir skandalı gün yüzüne çıkardı.

Olayın Detayları ve Suçlamalar

Oklahoma Eyalet Başsavcısı Gentner Drummond, yaptığı açıklamada, Morris'in 1982 yılında başlayan ve 4 yıl süren cinsel istismar eylemlerinden dolayı 5 ayrı suçlamayla karşı karşıya olduğunu belirtti. Drummond, "Çocuklara yönelik cinsel istismar asla kabul edilemez. Bu dava, failin bir din adamı olması nedeniyle daha da üzücü." dedi.

Mahkeme dosyalarına göre, Morris'in kurbanı olan ve adı "CC" olarak anılan kız çocuğu, ilk istismarı Oklahoma'da gezici vaizlik yaptığı dönemde yaşadı. Morris, 2000 yılında kurduğu Gateway Kilisesi ile ABD'deki en büyük kilise birliklerinden birinin lideri haline geldi.

Kilisenin Tepkisi ve Morris'in Geçmişi

Gateway Kilisesi'nin Dallas'taki merkez yönetimi, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak, adalet sistemine olan güvenlerini ifade etti. Açıklamada, "Tacizcileri eylemlerinden dolayı sorumlu tutan adalet sistemine minnettarız." denildi.

Öte yandan, ABD medyası Morris'in 2014 yılında verdiği bir vaazda, gençken "cinsel açıdan ahlaksız" olduğunu ve bazı "uygunsuz cinsel davranışlarda bulunduğunu" itiraf ettiğini ortaya çıkardı. CC'nin iddialarını geçen yıl gündeme getirmesinin ardından Morris, 18 Haziran 2024'te kilisedeki görevinden istifa etti.

Oklahoma Başsavcılık Ofisi'ne göre, Morris hakkındaki her bir suçlama için 20 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Henüz gözaltına alınmayan Morris'in davası, ABD'de kilise ve din adamlarına olan güveni sorgulatırken, toplumda büyük bir şok etkisi yarattı.

• Robert Morris, 1980'lerde başlayan istismar iddialarıyla karşı karşıya.
• Gateway Kilisesi, ABD'nin en büyük kilise birliklerinden biri.
• Morris, 2014'te verdiği vaazda geçmişteki "ahlaksız davranışlarını" itiraf etmişti.

Bu skandal, din adamlarının güvenilirliği ve kiliselerdeki denetim mekanizmalarının yetersizliği konusunda ciddi soruları gündeme getiriyor. Olayın yargı süreci, hem ABD'de hem de uluslararası kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.