ABD ve İran arasındaki nükleer müzakerelerde yeni bir sayfa açılıyor. Umman'da yapılacak ikinci tur görüşmelerde, Tahran'ın nükleer tesislerini kapatması yerine uranyum zenginleştirme oranlarına kısıtlama getirilmesi masada. Ancak bu durum, İran'ın nükleer programına tamamen son verilmesini isteyen İsrail'in tepkisini çekiyor. Peki, bu yeni yaklaşım Orta Doğu'da dengeleri nasıl değiştirecek?

Nükleer Müzakerelerde Yeni Rota

İran'ın nükleer programının geleceği, Washington ve Tahran arasındaki müzakerelerin odağında. İlk turu geride bırakan görüşmelerde, tarafların beklentileri de şekillenmeye başladı. Cumartesi günü Umman'da gerçekleşecek ikinci turda, İran'ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırması yerine, belirli teknik kısıtlamalar getirilmesi planlanıyor. Bu yaklaşım, İran'ın nükleer silah elde etmesini engellemeyi hedeflerken, aynı zamanda Tahran'ın enerji ihtiyacını karşılamasına da olanak tanımayı amaçlıyor.

İsrail'den Sert Tepki

Ancak bu durum, bölgedeki diğer aktörlerin tepkisine neden oluyor. Özellikle İsrail, ABD'nin bu ılımlı yaklaşımından rahatsız. İsrail Başbakanı, yaptığı açıklamada, "İran'ın nükleer programına kesinlikle izin verilemez. Tüm seçenekler masada olmalıdır," ifadelerini kullandı. İsrail, İran'ın nükleer kapasitesinin tamamen ortadan kaldırılmasını ve uluslararası denetimlerin sıkılaştırılmasını talep ediyor.

Umman Zirvesi Kritik Eşik

Umman'da gerçekleşecek zirve, bölgedeki gerilimi tırmandırabilecek veya düşürebilecek kritik bir öneme sahip. Tarafların uzlaşmaya varması durumunda, Orta Doğu'da yeni bir denge kurulabilir. Ancak, İsrail'in sert tutumu ve İran'ın nükleer programından vazgeçme konusundaki isteksizliği, müzakerelerin başarısını zorlaştırıyor.

Müzakerelerin sonucu ne olursa olsun, bu süreç Orta Doğu'nun geleceğini şekillendirecek önemli bir dönüm noktası olacak. Bölgedeki ülkelerin ve uluslararası toplumun bu süreci yakından takip etmesi gerekiyor.