Ortadoğu'da tansiyon yeniden yükseliyor! ABD'nin İran'ı vurduğu iddiaları ve ardından gelen misilleme haberleri bölgede adeta bir savaş alarmı çalmasına neden oldu. İsrail ordusunun da harekete geçmesiyle durum daha da karmaşık bir hal aldı. Peki, bu gelişmelerin perde arkasında neler yatıyor? Bölgede neler oluyor? İşte detaylar...

ABD'nin İran'ı Vurduğu İddiası

ABD Başkanı Donald Trump'ın, B-2 ağır bombardıman uçaklarıyla İran'ın en önemli 3 nükleer tesisini yok ettiğini öne sürmesiyle başlayan süreç, bölgede büyük bir şok etkisi yarattı. İddialara göre, "sığınak delici" bombalar kullanılarak gerçekleştirilen saldırı, İran'ın nükleer programına büyük bir darbe vurdu. Ancak İranlı yetkililer, tesislerde herhangi bir nükleer sızıntı olmadığını duyurarak durumu kontrol altında tutmaya çalıştı.

Bu iddiaların ardından İran'dan beklenen misilleme gecikmedi. Tahran, İsrail'e yönelik yeni bir balistik füze saldırısı başlattı. Füzelerin Tel Aviv ve Hayfa'yı hedef aldığı belirtilirken, İsrail ordusu da İran'a karşı harekete geçti. Karşılıklı saldırılar, bölgedeki gerilimi tırmandırarak daha büyük bir çatışma riskini beraberinde getirdi.

İsrail Ordusu Harekete Geçti

İran'ın füze saldırısına karşılık olarak İsrail ordusu da İran'ın batısına yönelik yeni saldırılar düzenlemek için uçaklarının havalandığını bildirdi. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İran'ın füze fırlatma rampalarına saldırı düzenlendiği belirtildi. İsrail Hava Kuvvetlerinin İran'ın batısındaki "askeri hedeflere" bir dizi saldırı başlattığı aktarılan açıklamada, İran'dan İsrail'e füze fırlatılan rampalara ve İran askerlerine de kısa süre önce saldırı düzenlendiği öne sürüldü. Bu karşılıklı saldırılar, bölgedeki tansiyonu daha da artırarak, daha büyük bir savaşın fitilini ateşleyebilir.

Bölgedeki son gelişmeler ışığında, uluslararası toplumun tepkisi merakla bekleniyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların, gerilimi düşürmek ve tarafları sükunete davet etmek için harekete geçmesi bekleniyor. Ancak, bölgedeki mevcut durum göz önüne alındığında, barışın sağlanması ve gerilimin düşürülmesi oldukça zorlu bir süreç olacak gibi görünüyor.

Ortadoğu'daki bu son gelişmeler, küresel güvenlik açısından da büyük bir tehdit oluşturuyor. Bölgedeki istikrarsızlık, enerji piyasalarını olumsuz etkileyebilir ve terör örgütlerinin güçlenmesine zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, uluslararası toplumun, bölgedeki gerilimi düşürmek ve kalıcı bir barış sağlamak için ortak bir çaba göstermesi gerekiyor.