
Blair'in Gazze Planı Şok Etti! Filistinli Yok, Siyonistler Var!
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planı tartışmaları sürerken, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in hazırladığı "Gazze Uluslararası Geçici Otoritesi" (Gita) planı şok etkisi yarattı. İddialara göre bu kurulda Filistinli temsilci bulunmuyor, ağırlıklı olarak Siyonist milyarderler ve iş insanları yer alıyor. Bu durum, Filistin halkının tepkisini çekmeye aday.
Blair'in Gazze Planında Kimler Var?
İngiltere merkezli Middle East Eye'ın ortaya çıkardığı taslağa göre, Gita'nın en üstünde uluslararası milyarderler ve iş insanlarından oluşan bir kurul bulunacak. Washington'ın da desteğini aldığı belirtilen bu planda, en altta ise sıkı denetimden geçmiş "tarafsız" Filistinli yöneticiler yer alacak. Ancak sızan belgelere göre, Gita kurulunda yer almak üzere dört kişinin adı geçiyor ve bu isimlerin hiçbirinin Filistinli olmaması dikkat çekiyor. Bu durum, planın tarafsızlığına dair ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Filistin Halkı Ne Diyor?
Blair'in planına Filistin halkından büyük tepki gelmesi bekleniyor. Filistinli temsilcilerin yer almadığı bir kurulun, Gazze'nin geleceğine karar vermesi kabul edilemez olarak görülüyor. Bu durum, Filistin-İsrail arasındaki gerilimi daha da tırmandırabilir. Planın hayata geçirilmesi durumunda, Gazze'de yeni bir istikrarsızlık döneminin başlayabileceği endişesi hakim.
Bu Plan Neden Tartışmalı?
Blair'in Gazze planının tartışmalı olmasının birçok nedeni var:
- Filistinli temsilcilerin yer almaması
- Siyonist milyarderlerin ağırlıkta olması
- Planın tarafsızlığına dair şüpheler
- Filistin halkının tepkisi
- Gazze'de yeni bir istikrarsızlık döneminin başlayabileceği endişesi
Bu nedenlerle, Blair'in Gazze planı şimdiden büyük tartışmalara yol açmış durumda. Planın geleceği ve Filistin-İsrail ilişkilerine etkisi merakla bekleniyor.
Tony Blair'in Gazze planı, Filistin halkının haklı tepkisine neden oluyor. Filistinli temsilcilerin yer almadığı, Siyonist milyarderlerin ağırlıkta olduğu bir planın, Gazze'nin geleceğine hizmet etmesi mümkün görünmüyor. Bu planın hayata geçirilmesi, bölgede yeni bir istikrarsızlık ve gerilim dönemini tetikleyebilir. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve Filistin halkının haklarını savunması gerekiyor.