Ankara Üniversitesi'nden KHK ile ihraç edilen araştırma görevlisi Cenk Yiğiter, evinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Bacağından yaralanan Yiğiter'in hayati tehlikesi bulunmadığı belirtildi. Bu üzücü olay, KHK mağdurlarına yönelik artan baskıları bir kez daha gündeme getirdi.

Saldırı Anı ve İlk Açıklama

Cenk Yiğiter, saldırının hemen ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Evimin önünde silahlı saldırıya uğradım. Hayati bir tehlikem yok. Ambulans bekliyorum" ifadelerini kullandı. Bu paylaşım, kısa sürede büyük yankı uyandırdı ve Yiğiter'e destek mesajları yağdı.

Saldırının gerçekleştiği an ve sonrasında yaşananlar hakkında henüz detaylı bir açıklama yapılmadı. Ancak, olayın faillerinin bulunması için emniyet güçleri soruşturma başlattı.

KHK Süreci ve Sonrası

Cenk Yiğiter, KHK ile görevinden ihraç edildikten sonra çeşitli platformlarda hukuk mücadelesini sürdürmüştü. İhraç kararlarının keyfi ve haksız olduğunu savunan Yiğiter, bu süreçte birçok destekçi bulmuştu. KHK'lar, 2016 yılında yaşanan darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılmış ve birçok kamu görevlisinin işine son verilmesine neden olmuştu. Bu durum, Türkiye'de büyük tartışmalara yol açmış ve mağduriyetler yaşanmasına sebep olmuştu.

Türkiye'de KHK ile ihraç edilen akademisyenlerin durumu, uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekmiş ve birçok insan hakları örgütü tarafından eleştirilmişti. Bu akademisyenler, genellikle iş bulmakta zorlanmış ve sosyal hayatta çeşitli ayrımcılıklara maruz kalmışlardı.

• KHK ile ihraç edilen akademisyenlerin yaşadığı zorluklar
• Hukuki mücadele süreçleri
• Uluslararası kamuoyunun tepkisi

Cenk Yiğiter'e yapılan bu saldırı, KHK ile ihraç edilenlerin yaşadığı baskı ve tehditlerin ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceğini gözler önüne seriyor. Yetkililerin bu olayı titizlikle soruşturması ve faillerin en kısa sürede adalet önüne çıkarılması, benzer olayların yaşanmaması adına büyük önem taşıyor.