22 Nisan 2025 Salı

Erdoğan Dönemi Memur Patlaması: Atatürk'ü Geride Bıraktı mı?

Karar gazetesi yazarı Ulvi Saran'ın dikkat çeken yazısı, Türkiye'deki kamu personelinin yıllar içindeki değişimini gözler önüne seriyor. "Memur sayısı artıyor, üretilen iş azalıyor: Kamuda verimlilik paradoksu" başlıklı yazıda, özellikle Erdoğan dönemi ile Atatürk dönemi arasındaki kamu görevlisi sayısındaki fark çarpıcı bir şekilde vurgulanıyor.

Kamu Personeli Sayısındaki Değişim

Ulvi Saran'ın analizine göre, 1930'lardan 2002'ye kadar kamu görevlilerinin sayısındaki artış, genellikle ülke nüfusundaki artış oranının üzerinde seyretti. Ancak asıl dikkat çekici değişim, 2002'den 2024'e kadar olan süreçte yaşandı. Bu 22 yıllık dönemde kamu görevlisi oranı yüzde 2.83'ten yüzde 6.12'ye yükselerek yüzde 116'lık bir artış gösterdi. Bu durum, kamu sektöründeki büyümenin ülke nüfusundaki artışın çok ötesinde olduğunu ortaya koyuyor.

Verimlilik Paradoksu

Saran'ın yazısında dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise "verimlilik paradoksu". Kamu görevlisi sayısındaki bu denli yüksek artışa rağmen, üretilen iş miktarında aynı oranda bir yükselişin olmaması, kamu sektöründeki verimlilik sorunlarını gündeme getiriyor. Acaba bu durum, işçi sayısının azalması ve memur sayısındaki artışla mı ilgili? Bu sorunun cevabı, kamu yönetiminde daha derinlemesine bir analiz yapmayı gerektiriyor.

Genel Kültür Bilgisi: Kamu Yönetiminin Evrimi

Kamu yönetimi, tarih boyunca toplumların ihtiyaçlarına ve yönetim anlayışlarına göre şekillenmiştir. İlk devletlerin ortaya çıkışıyla birlikte, kamu hizmetlerinin yürütülmesi için belirli bir organizasyon ve personel ihtiyacı doğmuştur. Zamanla, kamu yönetimi daha karmaşık ve uzmanlaşmış bir yapıya dönüşerek, farklı alanlarda uzmanlaşmış kamu görevlilerini bünyesinde barındırmaya başlamıştır. Günümüzde ise kamu yönetimi, teknolojik gelişmeler, küreselleşme ve değişen toplumsal beklentiler gibi faktörlerin etkisiyle sürekli olarak evrim geçirmektedir.

  • Atatürk dönemi: Devletin yeniden yapılandırılması ve modernleşme çabalarıyla birlikte, kamu yönetimi de bu vizyona uygun olarak yeniden düzenlenmiştir.
  • Sonraki dönemler: Türkiye'deki kamu yönetimi, farklı siyasi ve ekonomik dönemlerde çeşitli değişimler geçirmiştir.
  • Günümüz: Kamu yönetimi, e-devlet uygulamaları, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi kavramlarla daha da önem kazanmaktadır.

Sonuç olarak, Ulvi Saran'ın yazısı, Türkiye'deki kamu personelinin sayısındaki değişimin sadece istatistiksel bir veri olmadığını, aynı zamanda kamu sektöründeki verimlilik, etkinlik ve kaynak kullanımı gibi önemli konularla da yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu durum, kamu yönetiminde daha stratejik ve verimlilik odaklı bir yaklaşımın benimsenmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor.

İlgili Haberler