Microsoft'un İsrail Savunma Bakanlığı'na sağladığı bazı bulut hizmetlerini durdurma kararı, Washington'da deprem etkisi yarattı. Kararın ardında, bu hizmetlerin Gazze ve Batı Şeria'daki sivillerin gözetiminde kullanıldığına dair kanıtlar olduğu iddia ediliyor. Bu durum, teknoloji devi ile Beyaz Saray arasında gerginliğe neden oldu.

Microsoft'tan Açıklama: Gizlilik Haklarına Saygı

Microsoft Başkan Yardımcısı Brad Smith, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İsrail Ordusu'nun sivillere ait bilgileri Microsoft'un bulut platformunu kullanarak sakladığı iddiaları üzerine inceleme başlattıklarını belirtti. Smith, inceleme sonuçlanana kadar İsrail Savunma Bakanlığı'nın bu hizmetleri kullanamayacağını ve şirketin müşterilerinin gizlilik haklarına saygı duyduğunu vurguladı. "Müşterilerimizin gizlilik hakları bizim için her şeyden önemlidir ve bunları korumak için elimizden geleni yapacağız," dedi.

Trump'tan Şok Talimat: 'O Kişiyi Kovun!'

Bu kararın ardından eski ABD Başkanı Donald Trump, Microsoft'a yönelik sert bir çıkış yaparak, şirketin global ilişkiler başkanı Lisa Monaco'yu kovması gerektiğini söyledi. Trump, Monaco'nun pozisyonunda hassas bilgilere erişimi olacağını ve bunun ulusal güvenlik için risk oluşturabileceğini öne sürdü. Monaco'nun geçmişte Barack Obama ve Joe Biden yönetimlerinde önemli görevlerde bulunması, Trump'ın bu talebinin ardındaki siyasi motivasyonu açıkça ortaya koyuyor.

Lisa Monaco Kimdir? Beyaz Saray'daki Etkisi

Lisa Monaco, Amerikan siyasetinde önemli bir figür olarak biliniyor. Barack Obama döneminde güvenlik danışmanı, Joe Biden döneminde ise başsavcı yardımcısı olarak görev yaptı. Demokrat Parti ile yakın ilişkileri olduğu bilinen Monaco'nun, Microsoft'taki görevi ve hassas bilgilere erişimi, Cumhuriyetçi kanatta endişe yaratmış durumda. Bu durum, Microsoft ile Beyaz Saray arasındaki gerilimin siyasi boyutunu da gözler önüne seriyor.

Microsoft'un İsrail kararı ve Trump'ın Monaco'yu hedef alan açıklamaları, ABD iç politikasında ve uluslararası ilişkilerde yeni bir tartışma başlattı. Bu durumun, teknoloji şirketlerinin etik sorumlulukları, ulusal güvenlik ve siyasi etkileşimler gibi konularda daha geniş bir tartışmaya yol açması bekleniyor. Olayın etkileri önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülecek.