Abdullah Öcalan'ın PKK'ya gönderdiği mektup, Kürt siyasi hareketinde beklenmedik bir tartışma başlattı. Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) arasında, Öcalan'ın mektubundaki ifadeler nedeniyle sert bir polemik yaşanıyor. Özellikle Öcalan'ın Kürtler hakkındaki "Judenrat" benzetmesi, tartışmanın fitilini ateşledi.

Judenrat Benzetmesi Ne Anlama Geliyor?

Judenrat, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından işgal edilen bölgelerde kurulan, Yahudi konseyi anlamına geliyor. Bu konseyler, Nazi rejiminin emirlerini uygulamakla görevlendirilmiş ve bu durum, Yahudi toplumu içinde büyük tartışmalara yol açmıştı. Öcalan'ın bu benzetmeyi kullanması, bazı kesimler tarafından Kürtler için aşağılayıcı ve kabul edilemez olarak değerlendiriliyor.

HAK-PAR, Öcalan'ın mektubundaki bu ifadeye sert tepki göstererek, Kürtleri artık Öcalan'ı takip etmemeye çağırdı. Partiden yapılan açıklamada, "Öcalan'ın bu türden ifadeleri, Kürt halkının onurunu zedelemektedir ve kabul edilemezdir" denildi. HAK-PAR, Kürtlerin kendi geleceklerini belirleme konusunda özgür olmaları gerektiğini vurgulayarak, Öcalan'ın etkisinden kurtulmaları gerektiğini savundu.

DBP'den HAK-PAR'a Sert Eleştiri

DBP ise HAK-PAR'ın bu çıkışına sert tepki gösterdi. DBP'ye göre HAK-PAR, çözüm sürecine karşı çıkan kesimlerle aynı çizgide hareket ediyor. DBP'den yapılan açıklamada, "HAK-PAR'ın bu türden açıklamaları, Kürt halkının birliğini zedelemeye yöneliktir ve çözüm sürecine zarar vermektedir" ifadelerine yer verildi. DBP, Öcalan'ın Kürt hareketi için önemli bir figür olduğunu ve onun fikirlerinin dikkate alınması gerektiğini savunuyor.

Tartışmanın büyümesiyle birlikte, Kürt siyasi hareketi içinde derin bir ayrışma yaşanıyor. HAK-PAR ve DBP arasındaki bu polemik, Kürtlerin geleceği ve siyasi yönelimleri konusunda farklı görüşlerin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

• HAK-PAR, Öcalan'ın etkisinden kurtulmayı savunuyor.
• DBP, Öcalan'ın fikirlerinin dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.

Bu tartışma, Kürt siyasi hareketinin geleceği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Kürtlerin hangi yolu izleyeceği, bu tartışmaların sonucunda netleşecek gibi görünüyor. Öcalan'ın mektubuyla başlayan bu kriz, Kürt siyasetinde uzun süre etkisini sürdüreceğe benziyor.