
Ordu'da Şok! İstismar Mağduru Minik Kız Okuldan Neden Atıldı?
Ordu'da yaşanan ve Türkiye'yi derinden sarsan bir olay, vicdanları kanattı. Babası tarafından cinsel istismara uğradığı iddia edilen 5 yaşındaki E.D., eğitimine devam ettiği özel anaokulundan, şaşırtıcı bir gerekçeyle uzaklaştırıldı. Okul yönetimi, minik E.D.'nin "davranışlarını" sebep göstererek, kayıt sildi. Bu karar, kamuoyunda büyük bir infial yarattı.
İstismar Davası ve Okulun Kararı
Geçtiğimiz yıl Ordu'da 5 yaşındaki E.D.'nin babası A.Y.D. tarafından cinsel istismara maruz kaldığı iddiası üzerine başlatılan hukuki süreç devam ediyor. Dava, Türkiye'nin gündemine oturmuşken, yaşanan yeni gelişme olayın vahametini bir kat daha artırdı. Dava sürecinde çocuğun yaşadığı travma ve psikolojik destek ihtiyacı göz ardı edilirken, okul yönetiminin aldığı karar, minik E.D.'nin geleceği açısından büyük bir soru işareti yarattı.
Davanın ilk duruşması geçtiğimiz haftalarda yapıldı. Duruşmada çocuğun 6 saat bekletilmesi ve ifadesinin usule uygun alınmadığı iddiaları gündeme geldi. Bu durum, çocuğun yaşadığı travmayı daha da derinleştirdiği yönünde eleştirilere neden oldu. Tüm bu gelişmelerin ardından, okul yönetiminin aldığı karar, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı.
Eğitim Hakkı Engelleniyor mu?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre, her çocuğun eğitim hakkı güvence altındadır. Ancak bu olayda, istismar mağduru bir çocuğun eğitim hakkının engellenmesi, büyük bir çelişki oluşturuyor. Okul yönetiminin aldığı kararın, çocuğun psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebileceği ve topluma kazandırılması önünde bir engel teşkil edebileceği düşünülüyor. Uzmanlar, bu tür durumlarda çocuğun yanında olunması ve desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Çocuk istismarı, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Bu tür olayların önlenmesi için toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi ve farkındalık yaratılması büyük önem taşıyor. İstismar mağduru çocukların korunması, desteklenmesi ve topluma kazandırılması için devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin ortak hareket etmesi gerekiyor.
Bu üzücü olay, toplum olarak çocuklara karşı sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İstismar mağduru çocukların yanında olmak, onların eğitim ve rehabilitasyon süreçlerine destek vermek, geleceğimiz için yapabileceğimiz en önemli yatırımlardan biridir. Unutmayalım ki, her çocuk güvende ve mutlu bir yaşamı hak ediyor.