Televizyon dünyasında reyting elde etmek için her yolun mübah sayıldığına dair iddialar uzun zamandır konuşuluyor. Gazeteci Sina Koloğlu'nun son yazısı, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi. Koloğlu, reyting uğruna kadın bedeni üzerinden yapılan dayatmaların ekranlara yansımasını eleştirerek dikkat çekici noktalara değiniyor. Peki, ekranlarda gerçekten de kadın bedeni bir araç olarak mı kullanılıyor? İşte detaylar...

Reyting Uğruna Yapılanlar

Sina Koloğlu, yazısında özellikle bir konuya dikkat çekiyor: Kadın oyuncuların rolleri ve kıyafetleri üzerinden yapılan yorumlar ve dayatmalar. Koloğlu'na göre, bazı yapımcılar ve kanallar reyting elde etmek için kadın oyuncuları belirli kalıplara sokmaya çalışıyor. Bu durum, kadınların hem mesleki kariyerlerini hem de psikolojilerini olumsuz etkiliyor. Koloğlu, bu durumu "bir reyting ülkesi" olarak tanımlıyor ve ekliyor:

Bu türden dayatmaların, özellikle genç kadınlar üzerinde yarattığı baskı da göz ardı edilmemesi gereken bir konu. Televizyonun, toplumun aynası olduğu düşünüldüğünde, bu türden uygulamaların ne kadar tehlikeli olabileceği açıkça görülüyor.

Mihriban Er'in Sözleri ve Tepkiler

Koloğlu'nun yazısında Mihriban Er'in sözlerine de yer veriliyor. Mihriban Er, televizyon dünyasındaki kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, bu konuda farkındalık yaratmaya çalışıyor. Er'in açıklamaları, sosyal medyada geniş yankı bulurken, birçok kişi tarafından desteklendi. Ancak, bazı kesimler tarafından da eleştirildi. Tartışmaların odağında ise, kadınların özgür iradeleriyle mi hareket ettikleri yoksa dayatmalara mı maruz kaldıkları sorusu yer alıyor.

• Kadın oyuncuların kıyafet seçimleri
• Rol seçimlerinde yapılan baskılar
• Güzellik standartlarına uyma zorunluluğu
• Yaşanan mobbing ve ayrımcılık

Bu maddeler, televizyon dünyasında kadınların karşılaştığı bazı sorunları özetliyor. Bu sorunların çözümü için ise, tüm paydaşların bir araya gelerek ortak bir çözüm yolu bulması gerekiyor.

Sonuç

Televizyon dünyasında reyting elde etmek için her yolun mübah sayılması, etik değerlerin göz ardı edilmesine neden oluyor. Özellikle kadın bedeni üzerinden yapılan dayatmalar, hem kadınların hem de toplumun psikolojisini olumsuz etkiliyor. Bu durumun değişmesi için, yapımcıların, kanalların ve oyuncuların daha duyarlı davranması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, reyting her şey değildir ve etik değerler her zaman öncelikli olmalıdır.