
Sumud Filosuna Şok Sözler! "Erkeklerle Yata Kalka..." İddiası
Atatürk'e yönelik tartışmalı söylemleriyle tanınan tarihçi-yazar Ahmet Şimşirgil, İsrail'in Gazze ablukasını delmek amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'nu hedef alarak şok edici açıklamalarda bulundu. Sosyal medyada hızla yayılan bir video kaydında, filoya destek veren isimleri küçümseyen Şimşirgil'in ifadeleri büyük tepki topladı.
Ahmet Şimşirgil'den Skandal İddialar
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, videoda filoya destek veren isimleri "3-4 şovmen" olarak nitelendirerek küçümsedi. Özellikle Bekir Develi ve Ayçin Kantoğlu'nu hedef alan Şimşirgil'in ifadeleri, kadın aktivistlere yönelik çirkin bir saldırı niteliği taşıyor. Şimşirgil'in kullandığı "erkeklerle yata kalka..." şeklindeki ifadeler, sosyal medyada büyük infial yarattı ve birçok kişi tarafından kınandı. Bu türden ifadeler, hem kadın aktivistlerin itibarına zarar vermekte hem de Gazze'ye yönelik insani yardım çabalarını gölge düşürmektedir.
Sumud Filosu Nedir?
Küresel Sumud Filosu, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı kırmak ve bölgeye insani yardım ulaştırmak amacıyla farklı ülkelerden aktivistlerin katılımıyla oluşturulan bir girişimdir. Filo, Gazze halkının yaşadığı zorluklara dikkat çekmeyi ve uluslararası kamuoyunun desteğini sağlamayı amaçlamaktadır. Ancak, bu türden girişimler, bazı kesimler tarafından eleştirilmekte ve hatta hedef gösterilmektedir.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Ahmet Şimşirgil'in söz konusu ifadeleri, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, Şimşirgil'in ifadelerini "kabul edilemez" ve "utanç verici" olarak nitelendirerek tepki gösterdi. Özellikle kadın hakları savunucuları ve aktivistler, Şimşirgil'in sözlerinin cinsiyetçi ve ayrımcı olduğunu vurgulayarak, bu türden söylemlerin toplumda nefret ve düşmanlığı körüklediğini belirtti. Sosyal medya platformlarında başlatılan kampanyalarla, Şimşirgil'in özür dilemesi ve sözlerini geri alması talep edildi.
Ahmet Şimşirgil'in Küresel Sumud Filosu'na yönelik bu çirkin saldırısı, sadece filoyu destekleyen aktivistleri değil, aynı zamanda Gazze halkına yönelik insani yardım çabalarını da hedef almaktadır. Bu türden söylemler, toplumda ayrışmaya ve kutuplaşmaya yol açarak, dayanışma ve yardımlaşma ruhunu zedelemektedir. Umuyoruz ki, bu olay, benzeri durumların yaşanmaması için bir uyarı niteliği taşır ve toplum olarak daha sağduyulu ve saygılı bir iletişim ortamı oluşturulmasına katkı sağlar.