ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları, küresel piyasaları uzun süredir tedirgin ediyordu. İki ülke arasındaki gerginlik, emtia fiyatlarından enflasyona kadar birçok ekonomik faktörü etkiliyordu. Sonunda beklenen görüşme gerçekleşti ve piyasalar rahat bir nefes aldı. Peki, bu görüşme gerçekten bir dönüm noktası mı, yoksa sadece geçici bir ateşkes mi?

ABD ve Çin Anlaştı mı?

ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmazlıkları, uzun yıllardır küresel ekonominin gündeminde önemli bir yer tutuyor. İlk faz ticaret anlaşmasının imzalanmasının üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen, beklenen kalıcı çözümler bir türlü hayata geçirilemedi. Trump döneminde başlayan ticaret savaşları, Biden yönetimiyle de devam etti ve gümrük tarifeleri, ihracat kısıtlamaları gibi çeşitli önlemlerle iki ülke ekonomisini de olumsuz etkiledi. Bu durum, küresel büyümeyi de yavaşlattı.

Bu sıkışıklığın çözülmesi için tüm dünya, iki ülke liderinin bir araya gelmesini bekliyordu. Görüşme nihayet gerçekleşti ve Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesini "10 üzerinden 12" olarak değerlendirdi. Ancak, bu toplantının çok da kapsamlı ve uzun soluklu sonuçlar doğurabileceğini söylemek henüz mümkün değil.

ABD, Çin'e uygulanan fentanil için gümrük vergisini düşürdü. Buna karşılık Çin, fentanilin yasadışı ticaretine karşı daha sıkı tedbirler alacağının sözünü verdi ve nadir toprak elementleri üzerindeki ihracat kontrollerini bir yıl askıya aldı. Bu adımlar, hem iki ülke ekonomisi hem de küresel piyasalar için olumlu sinyaller olarak algılandı.

Emtia Piyasaları ve Enflasyon

ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarına ara verilmesi, küresel emtia piyasalarını da etkiledi. Dünya Bankası'nın Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'na göre, emtia fiyatlarında yaşanan gerileme 2026'da da devam edecek. Rapor, küresel emtia fiyatlarının 2026'da yüzde 7 oranında gerileyeceğini öngörüyor. Bu durum, birçok ülkede enflasyon oranlarının düşmesine yardımcı oluyor.

Emtia fiyatlarındaki düşüş en çok enerji tarafında kendini gösteriyor. 2022'de 120 doları test eden petrolün varil fiyatının 2026'da ortalama 60 dolara düşmesi bekleniyor. Gıda fiyatları da küresel enflasyonu düşürücü yönde etki oluşturuyor. Ancak, gübre fiyatlarındaki artış tarımsal maliyetler üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.

• Petrol: 2026'da ortalama 60 dolar
• Gıda: 2026'da 2023'e kıyasla %13.4 daha düşük
• Gübre: Tarımsal maliyetlerde baskı yaratıyor

Türkiye İçin Fırsat Penceresi

Genel hatlarıyla baktığımızda, enflasyonu ilgilendiren ana emtia kalemlerinin fiyatlarının 2026 yılında makul seviyelerde seyredeceği görülüyor. Son iki yılda dolar bazında gerileyen emtia fiyatlarından Türkiye olarak yeterince istifade edemedik. Önümüzde yaklaşık bir yıllık bir fırsat penceresi daha var. Enflasyonda tek haneli rakamları yeniden görmek için bu fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor.

ABD ve Çin arasındaki müzakereler piyasaları rahatlatsa da, bu durumun kalıcı olup olmayacağı belirsizliğini koruyor. Trump'ın "ateşkes" olarak nitelendirdiği bu durumun ne kadar süreceği merak konusu. Küresel piyasaların ve Türkiye ekonomisinin bu gelişmeleri yakından takip etmesi gerekiyor. Enflasyonla mücadelede emtia fiyatlarındaki düşüşün sağladığı avantajı iyi değerlendirerek, ekonomik istikrarı sağlama yolunda önemli adımlar atılabilir.