
Enflasyon Piyasaları Şaşırttı! Faiz İndirimi Kapıda mı?
Enflasyon mayıs ayında piyasaları şaşırtarak beklentilerin altında gerçekleşti. Yüzde 2 civarında beklenen aylık enflasyon, yüzde 1.53 olarak açıklandı. Bu durum, 2025 yılının en düşük aylık enflasyon oranı olarak kayıtlara geçti ve yıllık enflasyon yüzde 35.41'e geriledi. Peki, bu sürpriz düşüşün arkasında yatan sebepler neler ve Merkez Bankası'nın olası adımları ne olabilir?
Enflasyondaki Düşüşün Nedenleri
Enflasyondaki bu sürpriz düşüşün temel nedeni, gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki gerileme oldu. Özellikle gıda enflasyonu, mayıs ayında aylık bazda negatif seyretti. Sepetteki ağırlığı yüksek olan gıda ürünlerindeki fiyat düşüşleri, genel enflasyonu aşağıya çekti. TÜİK verilerine göre, yumurta fiyatları yüzde 18.81, taze sebzelerde ise yüzde 18.58 oranında gerileme yaşandı. Tavuk eti, taze balık, yoğurt, tereyağı ve süt gibi diğer gıda kalemlerinde de aylık fiyatlar düştü.
Gıda enflasyonunun yanı sıra, haberleşme grubu da enflasyonu aşağı çeken bir diğer faktör oldu. Ancak konut, giyim-ayakkabı ve ulaştırma gruplarındaki fiyat artışları, enflasyonu yukarı yönlü etkiledi. Yüzde 1.53'lük aylık enflasyonun 1.29 puanı bu üç gruptaki fiyat artışlarından kaynaklandı.
Merkez Bankası Faiz İndirimine Gidecek mi?
Enflasyon oranlarındaki bu düşüş, gözleri hemen Merkez Bankası'na çevirdi. Enflasyondaki gerileme, faiz indirimi için bir alan yaratmış olabilir. Merkez Bankası'nın ilk etapta yüzde 49 olan fiili fonlama oranını, politika faizi olan yüzde 46'ya çekmesi beklenebilir. Sonraki aşamada ise politika faizinde bir indirim gündeme gelebilir. Üretim kapasitesini, ihracatı ve istihdamı koruma amacıyla finansman maliyetlerinin düşürülmesi büyük önem taşıyor.
Ekonomistler, enflasyonun olumlu yönde sürpriz yapması ve finans piyasalarının olası bir faiz indirimini fiyatlaması durumunda, bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Gıda Enflasyonunda Kalıcı Çözümler Şart
Gıda enflasyonundaki düşüş sevindirici olsa da, bu eğilimin ne kadar süreceği belirsizliğini koruyor. Mevcut düşüşün mevsimsel etkilerden kaynaklandığı unutulmamalı. Türkiye'deki gıda enflasyonu, yıllık bazda dünya ortalamasının hala çok üzerinde seyrediyor. Bu nedenle, gıda enflasyonunda daha kalıcı çözümlere ihtiyaç duyuluyor. Bu durum, sadece para politikalarıyla çözülebilecek bir sorun değil, aynı zamanda kapsamlı bir yapısal dönüşümü gerektiriyor:
- Tarımsal girdi fiyatlarındaki ani ve yüksek artışların olumsuz etkilerini azaltacak finansal mekanizmaların geliştirilmesi,
- Sulama altyapısının modernize edilerek su verimliliğinin artırılması,
- Sistematik ve koordineli bir tarımsal planlama stratejisinin hayata geçirilmesi,
- Kırsal alanlarda ekonomik ve sosyal imkânların geliştirilmesi suretiyle genç nüfusun tarım ve hayvancılığa daha profesyonel bir şekilde yönelmesinin teşvik edilmesi,
- Sayısal olarak fazla olmakla birlikte etkisiz kalan tarımsal kooperatiflerin konsolidasyonu ve kurumsallaşmasının sağlanarak ölçek ekonomilerinden yararlanılması ve çiftçi ile pazar arasındaki işlem maliyetlerinin en aza indirilmesi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın girişimleri sayesinde, Türkiye'nin sulama altyapısının modernizasyonu için Dünya Bankası'ndan sağlanan 757.1 milyon avroluk finansman, gıda enflasyonunun kontrol altına alınması için atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Gıda enflasyonunun gerçek çözümü, bu tür imkânların artırılmasında yatıyor.
Mayıs ayı enflasyon verileri, piyasaları olumlu yönde şaşırtarak faiz indirim beklentilerini artırdı. Ancak gıda enflasyonundaki düşüşün sürdürülebilirliği ve yapısal reformların hayata geçirilmesi, ekonomik istikrarın sağlanması açısından kritik önem taşıyor. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların önüne geçilmesi ve tarımsal üretimin desteklenmesi, enflasyonla mücadelede kalıcı başarı için olmazsa olmaz adımlar arasında yer alıyor.