Hazır Giyimde Dönüşüm Rüzgarı! Türkiye'nin İhracat Stratejisi Ne?
Ekonomi

Hazır Giyimde Dönüşüm Rüzgarı! Türkiye'nin İhracat Stratejisi Ne?


17 June 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 17 June 2025

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, hazır giyim sektörünün dönüşüm yolculuğunda önemli açıklamalarda bulundu. Sektörün katma değerli üretimi, istihdamı ve ihracattaki kritik rolüne vurgu yapan Gültepe, Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini değerlendirdi.

Hazır Giyim Sektörünün Önemi ve İhracat Hedefleri

Gültepe, kilogram başına ortalama 20 dolar birim değeriyle ihracat yapıldığını ve imalat sanayisindeki toplam istihdamın yüzde 14'ünü hazır giyim sektörünün sağladığını belirtti. 2022'de 21,2 milyar dolarla en yüksek yıllık ihracat değerine ulaşıldığını, ancak 2024'te bu rakamın yaklaşık 18 milyar dolara gerilediğini kaydetti. Avrupa Birliği'nin (AB) stratejik bir pazar olduğunu ve ihracatın yaklaşık yüzde 70'inin bu bölgeye yapıldığını ifade etti.

Gültepe, Almanya, İspanya ve Hollanda gibi pazarlarda güçlü olduklarını ve yakın tedarik avantajının bu pozisyonu desteklediğini söyledi. Ancak, orta ve uzun vadede bu avantajların yetersiz kalabileceği bilinciyle dijital ve yeşil dönüşümün hızla tamamlanması gerektiğini vurguladı. Bu dönüşüm için AB fonlarından 37 milyon avro hibe desteği alındığını ve sektörün geri dönüşüm, karbon ayak izinin azaltılması, dijitalleşme ve sosyal uygunluk konularında Avrupa standartlarını yakaladığını belirtti.

Gümrük Birliği ve Ticaret Anlaşmaları

Avrupa Birliği pazarında kalıcı rekabet üstünlüğünün ancak Gümrük Birliği'nin tam modernizasyonuyla mümkün olabileceğini söyleyen Gültepe, değişen ekonomik koşullara göre Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye'nin de dahil edilerek üçlü kümülasyon sağlanmasının önemine değindi.

Gültepe, İsrail ve İran arasındaki gerginliğin bölgedeki tansiyonu yükselttiğini ve korumacı ticaret politikalarının küresel değer zincirlerinde kırılmalara neden olduğunu belirtti. Bu tür önlemlerin sadece hedef ülkeleri değil, tüm tedarikçileri olumsuz etkilediğini ve öngörülemeyen politika değişikliklerinin üreticilerin finansal sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini vurguladı. Belirsizliklerin arttığı bu dönemde hızlı, esnek ve verimli üretimin stratejik önem kazandığını ve Türk hazır giyim endüstrisinin bu noktada stratejik bir çözüm ortağı olarak öne çıktığını ifade etti.

Sürdürülebilir Moda Üssü Hedefi

Dönüşüm yolculuğunun sadece vizyon değil, aynı zamanda ortak sorumluluk, ortak hareket ve yatırım gerektirdiğini belirten Gültepe, tüm paydaşlara önemli roller düştüğünü dile getirdi. Kamunun modernizasyonu hızlandıracak dönüşüm yatırımlarını teşvik etmesi, uluslararası alıcıların kısa vadeli fiyat rekabeti yerine uzun vadeli ve değer odaklı iş birliklerine yönelmesi, finans kuruluşlarının sürdürülebilirlik temelli kredilerde sektöre öncelik vermesi ve test ve doğrulama örgütlerinin sahadaki gerçeklerle uyumlu rehberlik yapmasının büyük önem taşıdığını açıkladı. Bu koşullar sağlandığında Türkiye'nin küresel sürdürülebilir moda üssü olma hedefinin ulaşılabilir bir vizyon haline gelebileceğine inandığını belirtti.

  • Kamu modernizasyonu hızlandırmalı
  • Uluslararası alıcılar uzun vadeli iş birliğine yönelmeli
  • Finans kuruluşları sürdürülebilir kredilere öncelik vermeli
  • Test ve doğrulama örgütleri rehberlik yapmalı

Avrupa Tekstil ve Giyim Konfederasyonu (EURATEX) Başkanı Mario Jorge Machado ise Türkiye'nin AB'nin genel olarak 6. en büyük ticaret ortağı olduğunu ve Türkiye'nin tekstil ve giyim anlamında Avrupa Birliği'nin en büyük 3. tedarikçisi olduğunu vurguladı. Türkiye ve Avrupa arasındaki ticaretin önemine değinerek, ihracatın yüzde 40'tan fazlasının Avrupa'ya yapıldığını ve bu durumun yakınlık, kalite ve sürdürülebilirlikle mümkün olduğunu belirtti. Ayrıca, politik gerilimlerin küresel değer zincirinin bölgeselleşmesine olanak sağladığını ve Türkiye'nin coğrafi yakınlığı, esnek üretimi, kapasitesi ve hızlı teslimatıyla Avrupa için ideal bir ortak olduğunu ifade etti.

Hazır giyim sektörünün dönüşüm yolculuğu, Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve küresel rekabet gücü açısından kritik bir öneme sahip. Sektörün dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve Gümrük Birliği'nin modernizasyonu gibi adımlarla desteklenmesi, Türkiye'yi küresel pazarda daha da güçlendirecektir. Bu dönüşüm, sadece sektörün değil, tüm paydaşların ortak çabasıyla başarıya ulaşacaktır.