
NATO'dan Soğuk Savaş Sinyali: Türkiye'nin Rolü Ne Olacak?
Lahey'de gerçekleşen son NATO Zirvesi, birçok uzman tarafından 2. 'Soğuk Savaş' döneminin, bir başka ifadeyle 'yeni' Soğuk Savaş döneminin ilanı olarak değerlendiriliyor. Peki, bu yeni dönemde Türkiye'nin rolü ne olacak? Savunma harcamaları artacak mı? İşte tüm detaylar...
Soğuk Savaş Yeniden Mi Başlıyor?
Berlin Duvarı'nın yıkılması ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla sona erdiği düşünülen Soğuk Savaş döneminin aslında bazı elitist siyasetçiler tarafından sonlandırılmadığı uzun süredir tartışılıyor. Özellikle 2000'li yıllarda birçok ülkeye karşı dezenformasyon ve iç karışıklık oluşturma amaçlı olarak kullanıldığı iddia edilen bu durum, Trump'ın başkanlık döneminde değişmeye başlamıştı. Ancak Lahey'deki NATO Zirvesi, yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul ediliyor.
1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte, Atlantik İttifakı'nın Avrupa cephesinde gözlenen gevşeme ve askeri caydırıcılık zafiyeti, 1990'lı yıllarda Ruanda ve Srebrenitsa gibi insanlık trajedilerine yol açmıştı. Bu nedenle, Trump'ın "Ya caydırıcılık gücü katlanmış bir NATO, ya da biz yokuz" söylemiyle Avrupa ülkeleri savunma harcamalarını arttırmak zorunda kaldı.
NATO Genel Sekreterliği'nin Rusya tehdidinin önümüzdeki 5 yılda Ukrayna'yı da aşarak Avrupa'nın bütünü için bir tehdit potansiyeli taşıdığı yönündeki raporu da bu kararda etkili oldu. 1950 ile 1990 arasında, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya'nın savunma harcamalarının GSYH'ya oranı yüzde 12 ile yüzde 3,5 arasındaydı. Sonra hızla yüzde 2'lere gerilemişti.
Türkiye'nin Artan Önemi
1991 sonrası askeri caydırıcılığını tahkim etmeyi sürdüren ve bilhassa son 15 yılda tarihi adımlar atan Türkiye, NATO'nun en vurucu kabiliyete sahip ilk 3 ülkesi arasında yer almayı sürdürdü. Üstelik, terörle mücadelesinde 5. Maddeye rağmen yalnız bırakılmasına ve savunma sanayisi ürünlerinin ticaretine yönelik engellere rağmen.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, son Lahey zirvesinde NATO üyesi ülkeler için yeni bir anlayışın başlangıcı ise, savunma ürünleri ticaretinde engellerin amasız fakatsız kaldırılmasına yönelik anlayışın ittifak belgelerine Türkiye olarak yansıtılmasına öncülük edilmiş olmasının önemini vurguladılar. Cumhurbaşkanımız terörizmin NATO'nun iki temel tehdidinden birisi olmasına rağmen, mücadelenin ancak müttefiklerin samimi dayanışması ile başarılabileceğini, bu nedenle zirve bildirisine bu tehdidin yansıtılmasını da sağladıklarını ifade ettiler.
Yeni Güvenlik Mimarisi ve Türkiye'nin Rolü
Türkiye'nin NATO ve Avrupa'nın yeni güvenlik mimarisinde çok daha kritik önemde roller üstleneceği bir döneme giriyoruz. Bu kapsamda, Türkiye'nin savunma sanayisindeki gücünü arttırması ve terörle mücadeledeki kararlılığı, NATO içindeki konumunu daha da güçlendirecektir.
Türkiye'nin NATO'daki rolü şu şekilde özetlenebilir:
- Caydırıcılık gücünün arttırılması
- Terörle mücadelede aktif rol oynama
- Savunma sanayisi alanında işbirliğinin geliştirilmesi
- Avrupa'nın güvenliğine katkı sağlama
Sonuç
'Yeni' Soğuk Savaş döneminde Türkiye'nin NATO içindeki önemi giderek artmaktadır. Savunma sanayisindeki gelişmeler, terörle mücadeledeki kararlılık ve diplomatik girişimler, Türkiye'nin Avrupa'nın güvenlik mimarisindeki rolünü daha da kritik hale getirecektir. Bu yeni dönemde Türkiye, hem kendi güvenliğini sağlayacak, hem de bölgedeki istikrara katkıda bulunacaktır.