Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Ekonomi Zirvesi'ne gönderdiği videolu mesajla dikkat çekti. Şimşek, enflasyonun 10 aydır düşüş gösterdiğini ve bu düşüşün devam edeceğini vurgulayarak, dezenflasyon programının kararlılıkla uygulandığını belirtti. Peki, Şimşek'in bu açıklamaları Türkiye ekonomisi için ne anlama geliyor?
Küresel Korumacılık ve Türkiye'nin Dayanıklılığı
Şimşek, küresel ekonomideki belirsizliklerin arttığına dikkat çekerek, özellikle ticaret savaşları olarak bilinen korumacılık tedbirlerinin bu belirsizliği tetiklediğini söyledi. Korumacılığın yeni bir trend olmadığını ve son 15 yılda ticarette kısıtlayıcı tedbirlerin arttığını belirten Şimşek, bu durumun küresel büyümeyi aşağı çeken önemli faktörlerden biri olduğunu ifade etti.
Ancak Şimşek, Türkiye'nin bu ortamda benzer ülkelere kıyasla daha dayanıklı olduğunu vurguladı. Bunun nedenlerini ise şöyle sıraladı:
- İhracata olan bağımlılığımızın görece düşük olması.
- Büyümemizi yönlendiren asıl unsurun iç talep olması.
- Ticaretin büyük bir kısmının dost ve yakın ülkelerle yürütülmesi.
Şimşek, ihracatın yüzde 68'inin serbest ticaret anlaşmalarının olduğu ülkelere yapıldığını ve en büyük ticaret ortağının Avrupa Birliği olduğunu hatırlatarak, bu durumun Türkiye'yi dış şoklara karşı daha dayanıklı kıldığını belirtti.
Artan Borçluluk ve Demografik Dönüşüm
Küresel ekonominin karşı karşıya olduğu diğer önemli riskin artan borçluluk olduğuna dikkati çeken Şimşek, son 25 yılda küresel borcun milli gelire oranının önemli ölçüde arttığını ve bu durumun düşük faiz ortamında daha yönetilebilir olduğunu ancak küresel faizlerin yükseldiği senaryoda pek çok ülkenin zorlanabileceğini anlattı. Demografik yapıdaki dönüşümle dünya genelinde yaşlı nüfusun hızla arttığını vurgulayan Şimşek, küresel ekonomiyi etkileyen diğer önemli sorunun büyüyen jeopolitik gerginlikler ve çatışmalar olduğunu, bu nedenle küresel savunma harcamalarının arttığını bildirdi.
Türkiye'nin Avantajları ve Hedefler
Şimşek, Türkiye'nin bu zorluklara karşı daha avantajlı konumda bulunduğunu belirterek, bu avantajları kalıcı kazanımlara dönüştürmek için makroekonomik istikrar ve reform programının kararlılıkla uygulandığını söyledi. Amaçlarının enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek, mali disiplini güçlendirerek reformlar için bütçede alan yaratmak, cari açığı azaltarak makro finansal kırılganlıkları minimize etmek ve nihayetinde verimliliği, rekabet gücünü ve potansiyel büyümeyi artırarak, yapısal dönüşümü hayata geçirmek olduğunu ifade etti.
Şimşek, son dönemdeki piyasa dalgalanmalarının beklentileri kısa vadede bir miktar bozmuş olabileceğini ancak hedef aralığının içinde kalınacağına inandıklarını belirtti. Lirada sınırlı bir değer kaybı yaşandığını ancak yurt içi talep zayıf olduğu için kur geçişgenliğinin düşük olmasının beklendiğini, petrol fiyatlarının da ciddi şekilde gerilediğini ve bunun kur kaynaklı etkileri telafi edebileceğini söyledi. En önemlisi finansal koşullardaki sıkılaşmanın başlı başına dezenflasyonist olduğunu vurguladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Uluslararası Ekonomi Zirvesi'ndeki açıklamaları, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu zorluklara rağmen sahip olduğu avantajları ve hedefleri net bir şekilde ortaya koyuyor. Enflasyonla mücadeledeki kararlılık, yapısal reformlar ve küresel ekonomideki değişimlere uyum sağlama çabaları, Türkiye'nin ekonomik geleceği için umut verici sinyaller olarak değerlendirilebilir. Ancak, küresel belirsizliklerin ve risklerin devam ettiği bir ortamda, bu hedeflere ulaşmak için disiplinli ve kararlı bir şekilde çalışmak gerekiyor.