Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Erzurum'da düzenlenen Palandöken Ekonomi Forumu'na gönderdiği videolu mesajla Türkiye ekonomisi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, küresel ekonominin zorlu bir dönemden geçtiğini belirtirken, Türkiye'nin uyguladığı istikrar ve reform programı sayesinde pozitif ayrışacağını vurguladı.
Türkiye'nin Avantajları Neler?
Şimşek, Türkiye ekonomisine dair iyimserliğini besleyen güçlü nedenler olduğunu ifade ederek, Mayıs 2023'ten bu yana uygulanan istikrar ve reform programının dış kırılganlıkları azalttığını, şoklara karşı direnci artırdığını ve makro finansal istikrarı güçlendirdiğini belirtti. İşte Şimşek'in vurguladığı Türkiye'nin avantajları:
- Düşük İhracat Bağımlılığı: Türkiye ekonomisinin ana motoru iç talep olduğu için ihracata olan bağımlılık nispeten düşük.
- Geniş Serbest Ticaret Ağı: Avrupa Birliği dahil 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşması bulunuyor.
- Hizmet İhracatında Güçlü Konum: Turizm, yurt dışı müteahhitlik ve eğitim gibi alanlarda bölgesinde lider konumda.
- Düşük Borçluluk Oranı: Türkiye'nin toplam borçluluğu milli gelirinin sadece yüzde 93'ü iken, benzer gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 245 seviyelerinde.
- Genç ve Dinamik Nüfus: Türkiye'nin önünde en az 15-20 yıllık bir fırsat penceresi bulunuyor ve çalışma çağındaki nüfus artmaya devam ediyor.
Bölgesel Entegrasyon ve Fırsatlar
Şimşek, artan korumacı politikalara karşı Türkiye'nin daha dirençli bir konumda olduğunu belirterek, bu dönemi bölgesel entegrasyonları derinleştirmek için bir fırsat olarak gördüklerini söyledi. Türkiye'nin, Çin'i Avrupa'ya bağlayan Orta Koridor'un ana omurgasında yer aldığını ve bölgesel entegrasyona katkıda bulunacak Kalkınma Yolu Projesi'ni hayata geçirmek için çalışmalarına başladığını vurguladı.
Şimşek, Türkiye'nin imalat sanayisinde de bölgenin ana üretim üssü konumunda bulunduğunu ve bu avantajları büyük ölçekli altyapı ve lojistik projeleriyle daha da güçlendirdiklerini ifade etti. Ayrıca, yapay zeka ve ileri teknolojileri bir öncelik alanı olarak gördüklerini ve özellikle dijitalleşme alanındaki yatırımlarını artırdıklarını belirtti.
Şimşek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye artan korumacı politikalara karşı bize benzer ülkelere kıyasla daha dayanıklı bir konuma sahip. Bunun iki temel sebebi var. Birincisi ihracata olan bağımlılığımız nispeten düşük yani ekonomimizin ana motoru iç talep. Mal ihracatının milli gelir içerisindeki payı yaklaşık yüzde 20 civarında. Burada belirleyici olan yatırımlar ve özel tüketim harcamalarıyla kamu harcamaları. İkinci olarak dış ticaretimizin büyük bir kısmını dost ve yakın ülkelerle gerçekleştiriyoruz."
Mehmet Şimşek'in açıklamaları, Türkiye ekonomisinin geleceğine dair umutları artırırken, uygulanan reform programının ve bölgesel entegrasyon çabalarının ülkeyi küresel zorluklara karşı daha dirençli hale getireceği öngörülüyor. Türkiye'nin genç nüfusu, stratejik konumu ve güçlü sanayi altyapısı, ülkeyi yatırımcılar için cazip bir hale getirirken, ekonomik büyüme potansiyelini de destekliyor.
