Türkiye ekonomisi için önemli bir gösterge olan şirket kuruluş verilerinde dikkat çekici gelişmeler yaşandı. 2025 yılının ilk çeyreğinde, 2024 yılının aynı dönemine göre kurulan şirket sayısında %4,7'lik bir azalma meydana geldi. Bu düşüş, ekonomik aktivitede bir yavaşlama olduğuna dair işaretler veriyor olabilir. Özellikle kooperatiflerdeki %23,8'lik azalma dikkat çekerken, gerçek kişi ticari işletmelerinde ise %9,6 oranında bir artış gözlemlendi.

Şirket Kapanışlarında Artış Devam Ediyor Mu?

Sadece kuruluşlarda değil, kapanışlarda da önemli değişimler yaşandı. 2025'in ilk üç ayında, 2024'ün aynı dönemine kıyasla kapanan şirket sayısı %5,6, kapanan kooperatif sayısı ise %1,0 oranında arttı. Ancak, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında %12,3'lük bir azalış kaydedildi. Bu durum, bireysel işletmelerin daha dayanıklı olduğunu veya farklı ekonomik stratejiler izlediğini gösterebilir.

Mart 2025 verilerine bakıldığında, Mart 2024'e göre kurulan şirket sayısı %4,7, kurulan kooperatif sayısı ise %21,2 oranında azaldı. Buna karşılık, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı %14,2 oranında arttı. Kapanan şirket sayısı ise 2024 yılının aynı ayına göre %15,1, kapanan kooperatif sayısı %2,8 oranında artarken, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı %16,5 azaldı.

Aylık Değişimler Nasıl Seyrediyor?

Bir önceki aya göre değerlendirildiğinde, kurulan şirket sayısında %8,3, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısında %11,1 ve kurulan kooperatif sayısında %1,1 oranında azalış yaşandı. Kapanan şirket sayısı ise %12,3, kapanan kooperatif sayısı %55,3 oranında artarken, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı %18,8 oranında azaldı.

Bu veriler ışığında, ekonomik aktivitenin genel seyrini anlamak için hem kuruluş hem de kapanış verilerini birlikte değerlendirmek gerekiyor. Özellikle şirket ve kooperatiflerdeki düşüşler, ekonomik belirsizliklerin arttığına ve yatırımcıların daha temkinli davrandığına işaret edebilir. Gerçek kişi ticari işletmelerindeki artış ise, bireylerin kendi işlerini kurarak ekonomik hayata katılma eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Ekonomistler, bu verilerin detaylı analizini yaparak gelecekteki ekonomik trendler hakkında daha net tahminlerde bulunabilirler. Özellikle hükümetin ve ilgili kurumların bu verileri dikkate alarak, ekonomik canlanmayı destekleyecek politikalar geliştirmesi büyük önem taşıyor. Bu politikalar, yeni şirket kuruluşlarını teşvik etmeli, mevcut işletmelerin rekabet gücünü artırmalı ve ekonomik istikrarı sağlamaya yönelik adımlar içermelidir.

Türkiye ekonomisi için bu verilerin anlamı büyük. Şirket kuruluşlarındaki azalma ve kapanışlardaki artış, dikkatle izlenmesi gereken bir durum. Ancak, gerçek kişi ticari işletmelerindeki artış, umut verici bir işaret olarak değerlendirilebilir. Önümüzdeki dönemde, ekonomik politikaların bu trendleri nasıl etkileyeceği ve Türkiye ekonomisinin nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.