Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü yazısında gazeteci yazar Serdar Akınan'ın "Hayatımın Haberleri" adlı yeni kitabından dikkat çekici bir bölüm açtı. .
"Tayyip Erdoğan Endonezya, Tayland, Maldivler ve Hindistan sonrası Abu Dabi'de basın toplantısı düzenledi. O basın toplantısında ısrarla soru sormak istedim ama söz verilmedi. Erdoğan görüşmeden sonra kapıya döndü. Ayağa kalktım. Salonun çıkış kapısının ağzında duran biriyle konuşuyor … Tam önünden geçerken bana doğru bir hamle yaptı ve yanıma yaklaştı. "Serdar nasıllar? Sen? "Sürprizime dedim," İyiyim efendim. Teşekkür ederim. "Amerika'dan beri pek konuşmadık. Sadece soru sormama izin vermedi … ve toplantı sırasında kızgın bakışlarla beni kesti ama anlayamadım. Arkasını döndü ve adım attı. Salonun dışında onunla birlikte hareket etmeye başladım … Soluna dönüp Beşir Atalay'a baktı ve "Beşir Hoca, bu Serdar Akınan. SKY'nin başı … "Beşir Atalay sol yanına geldi ve korumalar etrafımızda daire çizdi. Birden koluyla boynumu çok sert sıkıştırmaya başladı. Çok yaralandım ama o anda yapamadım ' Ses çıkar. "Lanet oğlum, aileme niye küfrediyorsun?" dedi.Aşırı öfkeliydi.Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ailem üstelik ekranı küfrettir diyor ve boynumu sanki sıkıyordu. spot boğacakmış̧. "
" Birkaç gün sonra Yenişafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu ve Başbakan 'Akif Beki ile (Kararda yazıyor) Cihangir'deki Cuppa kafede görüştüm. Düşmanlık yoktu, amacımın sadece gazeteci olmak olduğunu belirttim. O gece sohbet ilerledikçe medyanın rolünden şikayet ettiler ve Mustafa Karaalioğlu Akif Beki'ye dönerek, “Geçen gün Başbakan'a söyledim. Medyanın durumu da ordudan daha önemli … gerçek medya uğraşmak zorunda. Orduyu bir şekilde kontrol edebilirsin, iyi geçinirsin. "
" Sonuç:Yıldız grubu o konuşmadan birkaç yıl sonra ele geçirildi. Sabah, ATV satıldı. Kanaltürk el değiştirdi. Medyadan sürgün edilmesi Serdar Akınan için dönüm noktası oldu. "