
AB'den Macaristan'a Şok Karar! Soruşturma Devam Ediyor!
Avrupa Birliği (AB) bakanları, Macaristan hakkında yürütülen hukuk kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle başlatılan soruşturmanın devam etmesine karar verdi. Bu karar, AB ile Macaristan arasındaki gerilimi daha da tırmandıracak gibi görünüyor. Peki, bu soruşturmanın arka planında neler var ve Macaristan'ı neler bekliyor?
AB'nin Macaristan'a Yönelik Endişeleri Neler?
AB, Macaristan'ın özellikle yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü ve sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri konularında endişeler taşıyor. Avrupa Komisyonu'nun Demokrasi, Adalet, Hukukun Üstünlüğü ve Tüketici Haklarından Sorumlu Üyesi Michael McGrath, "Bugünkü oturum, ciddi endişelerin sürdüğünü ve maalesef daha da derinleştiğini ortaya koydu. Bu sorunlar çözüme kavuşmadığı sürece 7’inci madde süreci devam ettirilmelidir" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, AB'nin Macaristan'a yönelik tutumunun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.
Macaristan'ın sivil toplum kuruluşları ve medya organlarına yabancı fon akışını sınırlamayı amaçlayan yabancı etki ajanı yasası taslağı da AB'nin tepkisini çekiyor. McGrath, bu yasanın kabul edilmesi halinde AB hukukunun korunması için ellerindeki tüm araçları kullanmaktan çekinmeyeceklerini ve gerekirse geçici önlemlere başvurabileceklerini belirtti. Bu durum, AB'nin Macaristan'a karşı kararlılığını açıkça ortaya koyuyor.
7'inci Madde Süreci Nedir ve Macaristan'ı Nasıl Etkileyebilir?
Avrupa Parlamentosu, 2018 yılında yargı bağımsızlığı ve medya özgürlüğü gibi alanlardaki ihlaller gerekçesiyle Macaristan’a karşı 7’inci madde sürecini başlatmıştı. Bu süreç, AB Antlaşması'nın 7'inci maddesi kapsamında yürütülüyor ve üye ülkelerin hukuk devleti ilkelerine aykırı hareket etmesi durumunda uygulanabilecek bir mekanizma olarak biliniyor.
Sürecin ikinci aşamasında Macaristan’ın AB’deki oy hakkının askıya alınması gibi yaptırımlar gündeme gelebilir. Ancak bu tür yaptırımların uygulanabilmesi için Macaristan hariç, tüm AB üye ülkelerinin oy birliği gerekiyor. Bu durum, yaptırımların uygulanmasını zorlaştırsa da, AB'nin Macaristan üzerindeki baskısını artırmaya yönelik bir araç olarak kullanılabilir.
- Yargı Bağımsızlığı: Macaristan'daki yargı sisteminin bağımsızlığı konusunda ciddi endişeler bulunuyor.
- Medya Özgürlüğü: Medyanın hükümet kontrolünde olması ve bağımsız gazetecilerin baskı altında olması AB'nin eleştirdiği konular arasında.
- Sivil Toplum Kuruluşları: Sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin kısıtlanması ve yabancı fonlara erişimlerinin engellenmesi de AB'nin tepkisini çekiyor.
Macaristan ise süreci “siyasi saldırı” olarak nitelendirirken AB’nin yaptırım mekanizmasında değişiklik çağrısında bulunuyor. Bu durum, Macaristan'ın AB'nin eleştirilerine karşı direndiğini ve kendi politikalarını savunmaya devam edeceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, AB'nin Macaristan'a karşı soruşturma sürecini sürdürme kararı, iki taraf arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik bir dönemeç olabilir. Macaristan'ın AB'nin endişelerini gidermeye yönelik adımlar atıp atmayacağı ve AB'nin bu süreci nasıl yöneteceği, önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gereken önemli gelişmelerden biri olacak. AB'nin temel değerlerinden olan demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesine olan bağlılığı, bu sürecin seyrini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacaktır.