ABD'de üniversite mezunlarının omuzlarındaki öğrenci borcu yükü giderek artıyor. Toplamda 1,6 trilyon doları aşan bu borçla mücadele eden 40 milyondan fazla kişi bulunuyor. Kovid-19 pandemisi nedeniyle 2020'de askıya alınan borç tahsilatları yeniden başladı ve bu durum milyonlarca öğrencinin temerrüde düşmesine neden oldu. Peki, bu krizin boyutları neler ve öğrenciler için ne gibi çözümler var?

Öğrenci Borçlarında Korkunç Tablo

Eğitim Bakanlığı'na bağlı Federal Öğrenci Yardım Ofisi (FSA),5 milyondan fazla borçlunun zaten temerrüde düştüğünü ve 4 milyon kişinin ise kritik eşikte olduğunu açıkladı. Bu sayının önümüzdeki aylarda 10 milyona ulaşabileceği tahmin ediliyor. Borçlarını ödeyemeyen öğrenciler, maaş haczinden sosyal güvenlik kesintilerine kadar çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalacaklar. Uzmanlar, bu durumun gençlerin ekonomik gelecekleri üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor.

Biden'ın Borç Affı Neden İptal Oldu?

Biden yönetimi, 2022'de öğrenci borçlarının bir kısmını silmeyi planlamıştı. Ancak bu plan, Yüksek Mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, başkanın böyle bir af yetkisi olmadığına hükmetti. Bu karar, borç yükü altında ezilen milyonlarca öğrenci için büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Peki, bu durumda öğrenciler için başka ne gibi alternatifler bulunuyor?

Öğrenciler Ne Yapmalı?

Öğrenci borcu kriziyle başa çıkmak için çeşitli stratejiler mevcut:

• Gelir Odaklı Ödeme Planlarına Kaydolmak: Bu planlar, öğrencilerin gelirlerine göre aylık ödeme miktarını belirliyor ve borcun daha yönetilebilir hale gelmesini sağlıyor.
• Kredi Rehabilitasyonuna Başvurmak: Bu süreç, öğrencilerin borçlarını yeniden yapılandırmalarına ve ödeme planlarını düzeltmelerine yardımcı oluyor.
• Borç Danışmanlığı Almak: Uzmanlar, öğrencilere borç yönetimi konusunda rehberlik ederek, en uygun çözüm yollarını bulmalarına destek oluyor.

ABD'deki öğrenci borcu krizi, milyonlarca gencin geleceğini tehdit ediyor. Hükümetin bu konuda daha kalıcı çözümler üretmesi ve öğrencilere destek olması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu durum sadece bireysel değil, aynı zamanda ülke ekonomisi için de ciddi sorunlara yol açabilir.