Konya'nın Kulu ilçesinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem, Ankara'da yaşayan vatandaşları tedirgin etti. Depremin ardından "Ankara depreme ne kadar hazır?" sorusu gündeme gelirken, uzmanlar başkentin çevresindeki fay hatlarına dikkat çekiyor. Gazi Üniversitesi öğretim üyesi ve afet uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen'in açıklamaları, Ankara'nın deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Ankara'nın Çevresindeki Fay Hatları

Doç. Dr. Bülent Özmen, depremin Kulu-Tuzgölü fay hattı üzerinde meydana geldiğini belirtti. Bu fay hattının Ankara'ya 100, Konya'ya ise 150 kilometre uzaklıkta olduğunu vurgulayan Özmen, "Deprem Konya'yı değil, Ankara kent merkezindekileri korkuttu. Tuzgölü fayı, levha içi fay sınıfına giriyor ve bunlar Doğu Anadolu fayı gibi kayma hızı yüksek değil" dedi.

Tuzgölü fayının geçmişine ilişkin yeterli bilgi bulunmadığını ifade eden Özmen, fayın 1000 yıldır kırılmadığını ve 7'nin üzerinde deprem üretebileceğini söyledi. 6.5'i geçen olası bir depremin Ankara, Konya, Niğde, Aksaray, Kırıkkale ve Kırşehir'i ciddi şekilde etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Türkiye'deki Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler

Türkiye, aktif bir deprem kuşağında yer alıyor. Bu nedenle deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmeli ve gerekli önlemleri almalıyız. Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda bilinçlenmek hayati önem taşıyor.

• Binaların depreme dayanıklılığı kontrol edilmeli: Özellikle eski binalarda yaşayanların binalarının depreme dayanıklılığını kontrol ettirmesi gerekiyor.
• Deprem çantası hazırlanmalı: İçinde su, yiyecek, ilk yardım malzemeleri, el feneri gibi temel ihtiyaçların bulunduğu bir deprem çantası hazırlanmalı.
• Aile afet planı oluşturulmalı: Deprem anında aile bireylerinin nerede toplanacağı, iletişim nasıl sağlanacağı gibi konuları içeren bir afet planı oluşturulmalı.
• Bilinçlendirme eğitimlerine katılmalı: Deprem konusunda bilinçlenmek ve doğru davranış şekillerini öğrenmek için eğitimlere katılmak faydalı olacaktır.

Türkiye'nin deprem kuşağında yer alması, bu tür olayların yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Ancak, gerekli önlemleri alarak ve bilinçli davranarak depremin etkilerini en aza indirebiliriz. Unutmayalım ki deprem değil, binalar öldürür!