Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan Dr. Ümmühan Yücel, uluslararası raporların 2024 yılı ve önümüzdeki yıllar için en büyük küresel tehdit olarak "dezenformasyonu" işaret ettiğini belirtti. Dezenformasyonun, 10 yıllık küresel tehdit projeksiyonlarında da ilk 5 arasında yer alması, konunun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Dezenformasyonla Mücadele Protokolü
Samsun'da İletişim Başkanlığı koordinasyonunda, Valilik himayelerinde çeşitli kurumlar arasında "Dezenformasyonla Mücadele Protokolü" imzalandı. Bu protokol çerçevesinde belirlenen 182 kişi, dezenformasyonla mücadele konusunda eğitimler aldı. Eğitimlerde, dezenformasyonun çok boyutlu ve katmanlı bir tehdit olduğu vurgulandı.
Dr. Ümmühan Yücel, eğitim programının açılışında yaptığı konuşmada, "Bu proje ortaya çıkarken şunu gördük: Dezenformasyon çok büyük bir tehdit. Sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için büyük bir tehdit. Uluslararası raporlar önümüzdeki yıllarda ve içinde bulunduğumuz yılda küresel tehdit listesinde ilk sırada dezenformasyonu gördü. 10 yıllık projeksiyonlarda da ilk 5 küresel tehdit arasında dezenformasyon yerini alıyor. Dezenformasyon çok boyutlu bir tehdit, çok katmanlı. İşin içinde uluslararası şirketler var, uluslararası hukuk var. Tek boyutlu değil. Pek çok alanda mücadele etmemiz gerekiyor. Ama bu mücadele alanların belki de en önemlisi kişilerde farkındalık oluşturmak. Bu projenin ortaya çıkış nedeni de bu. Biz insanlarda bir farkındalık oluşturabilirsek aslında büyük bir iş başaracağımızı düşündük. Bir kovid salgını gerçekleşti. Küresel bir salgındı. Pek çok ülke etkilendi. Evlere kapandık. Uçuşlar kapatıldı. İnsanlar normal rutinlerini değiştirmek zorunda kaldılar. Bu kadar büyük bir tehdit karşısında mottomuz neydi? Maske, mesafe, hijyen. Bakın bu kadar büyük bir tehdidi bertaraf etmenin en önemli adımı olarak ‘maske, mesafe, hijyen' dedik. Yine kişisel farkındalığa dönüp dolaştığı iş geldi. Dezenformasyon da evet çok büyük bir tehdit ama kişisel farkındalık olmadıktan sonra başarılabilecek, üstesinden gelinebilecek bir tehdit değil" dedi.
Gençler Hedefte!
İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürü Ebubekir Ayrancı, dezenformasyona en çok sosyal medya kullanan gençlerin maruz kaldığını belirterek, bu konuda farkındalık oluşturmanın önemine değindi. Ayrancı, "Dezenformasyona maruz kalan bireyler, en çok sosyal medyayı kullanan gençler. Biz de bu gençlere yapacağımız eğitimlerle dezenformasyonla mücadele noktasında farkındalık oluşturmaya hedefliyoruz. En temel amacımız bu. Gençlerde medya okul yazarlığını geliştirirsek, bu deepfakelerle, algı operasyonlarıyla nasıl bir dezenformasyon üretildiğinin çeşitlerini anlatırsak onlar da sosyal medyayı veya medyayı doğru okuyup doğru anlamaları bizim için dezenformasyonla mücadele noktasındaki en önemli mücadelelerden birisi olacaktır" şeklinde konuştu.
Medya Okuryazarlığı Şart
İl Milli Eğitim Müdürü Murat Ağar, protokolün amacının dijital alanda dezenformasyonla mücadele etmek olduğunu vurguladı. Ağar, "Dezenformasyona karşı daha az dirençli olan ve sosyal medyaya daha fazla maruz kalan gençleri, farklı öğrenme yöntemlerini bir arada kullanarak bilgilendirmek ve toplumun genelinde sorumlu ve bilinçli medya okuyucusu ve sosyal medya kullanıcısı olunacağı konusunda farkındalık uyandırmak, dijital mecrada dezenformasyon ile mücadele etmek bu protokolün genel amaçları. Milli Eğitim Bakanlığımız da bu kapsamda gerek medya okuryazarlığı derslerinde gerek öğretim programlarının içerisinde yer alan hedeflerle, kazanımlarla, öğrenme çıktılarıyla temel olarak bu hedefe ulaşmaya çalışıyor. Gerçekten biz de gençlerimizin sorgulayan, üreten ve bu sorgulama neticesinde emek vererek doğruya ulaşma çabası içerisinde olan gençler olarak geliştirmeye çalışıyoruz. Yanlış bir bilginin yayılma hızının doğru ve gerçek bir bilginin yayılma hızından en az 3 kat daha fazla olduğunu hep birlikte biliyoruz. Peki, gençlerimiz bununla nasıl mücadele edecek, doğruyla yanlışı nasıl ayıracak, karşısına bir konu, bir gündem sosyal medyada veya diğer alanlarda geldiği zaman ‘ya gerçekten böyle midir acaba bir baksak mı, acaba ne demek istiyor, nedir?' gibi birkaç sorgulama sorusuyla birlikte konunun özüne ve gerçeğe ulaşma çabası içerisinde olmasını nasıl sağlayacağız? Aslında yapmaya çalıştığımız budur" dedi.
Belediyeden Destek
Samsun Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanı Ramazan Sinekoğlu da, personelin fedakarca görev yapmasını baltalamaya çalışanlara karşı mücadele etmenin önemine değindi. Sinekoğlu, "Zaman zaman oluyor ki personelimizin fedakarca görev yapmasını baltalamaya çalışanlar veya sunulan hizmetleri farklı noktalara çekenler olabiliyor. Bu en tepeden en aşağıya kadar sunulan hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sürdürülebilmesi, topluma en iyi şekilde ulaştırılabilmesi için personelimizin yanlışlıklarla, yanıltılmaya çalışılanlarla mücadele etmesi de önemli bir görev olarak bizlerin üzerine düşüyor. Personelimizin sunduğu hizmetlerin doğruluğu, güzelliği, her şeyin başında geliyor. Biz, Samsun Büyükşehir Belediyesi olarak ve diğer paydaşlarımızla birlikte toplumumuza sunulması hizmetleri, kalite standartlarını yükseltmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu noktada vatandaşlarımızın da doğru bir şekilde hizmet alması için bu eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yaptığımız hizmetleri toplumumuza en doğru şekilde de anlatmak aynı zamanda büyük bir borcumuz olduğunu biliyorum. Yaptığımız hizmetleri doğru şekilde anlatamadığımız zaman bu sefer farklı noktalarda hizmetlerimizin yanlış yansımalarını da görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Eğitimleri alan kişiler, üniversitelerde, okullarda ve gençlik merkezlerinde dezenformasyonla mücadele kapsamında çalışmalar yürütecekler.
Dezenformasyonun küresel bir tehdit olarak kabul edilmesi, bu konuda farkındalık yaratmanın ve bilinçli medya kullanımını teşvik etmenin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bireylerin medya okuryazarlığı becerilerini geliştirmesi, doğru bilgiye ulaşma ve yanlış bilgilere karşı direnç gösterme konusunda kritik bir rol oynayacaktır.