Dr. Öğretim Görevlisi Zehra Işık, "Diasporada Türk Ailesi" başlıklı konuşmasında, Almanya'da yaşayan Türk kökenli Müslüman ailelerin karşılaştığı göç ve kuşak çatışması sorunlarına dikkat çekti. Işık, özellikle kimlik krizi ve kültürel farklılıkların aile yapısını nasıl etkilediğine dair önemli tespitlerde bulundu.

Göçün Kadınlaşması ve Uyum Sorunları

Işık, "Göçün kadınlaşması" başlığı altında, birinci kuşak kadınların genellikle 1974'te aile birleşmeleriyle Almanya'ya geldiğini belirtti. Bu kadınların çoğunluğunun eğitim seviyeleri eşleriyle aynı veya daha düşük olduğunu ve Türkiye'nin kırsal bölgelerinden geldikleri için içe kapanma eğiliminde olduklarını vurguladı. Ayrıca, memlekete geri dönme niyetiyle geldikleri için Almanya'daki toplumsal yaşama uyum sağlamakla ilgili ciddi bir çaba göstermediklerini ifade etti.

İkinci kuşaktan itibaren Alman toplumuna uyumla ilgili sorunların gündeme gelmeye başladığını söyleyen Işık, ikinci kuşağın genellikle aile birleşmesi yoluyla okul öncesi dönemde veya okul çağlarında ebeveynleri tarafından Almanya'ya götürülen veya Almanya'da doğup büyüyen, anne veya babası ya da her ikisi göç tecrübesini yaşamış çocuklardan oluştuğunu belirtti. İkinci ve üçüncü kuşak genelde evliliklerini Türkiye'den yapmaktadır.

Kimlik Krizi ve Aidiyet Sorunu

Üçüncü kuşağın Almanya'da doğup büyüdüğünü, sosyalleşme sürecine doğduğu kültürde başladığını ve Alman eğitim sisteminde okuduğunu ifade eden Işık, bu kuşağın karşı karşıya olduğu temel problemin kimlik krizi olduğunu vurguladı. Alman toplumuna da Türk toplumuna da aidiyet geliştirmekte zorlandıklarını ve bu durumun aile içinde çatışmalara yol açabileceğini belirtti. Bu bireylerin çocukları da dördüncü kuşağı oluşturmaktadır ve bu kuşak büyük oranda 2000 yılından sonra Almanya'da doğup büyüyen gençlerden oluşmaktadır.

Ailelerin yaşadığı problemler karşısında kuşak çatışmalarına karşı yaptıkları adımlardan birisi dini inanış ve yaşayışlardan çocukların uzaklaşma korkusu olduğunu belirten Işık, bu konuya yaptığı saha çalışmalarından örnekler verdi. Berlin'de yaşayan Türk kökenli Müslüman ailelerin iki nesildir Ramazan ayı için süslemelere başlayarak çocuklarına o kültürü aşılamaya çalıştıklarını söyledi. Bunun nedenini ise okul ve sosyal alanlarda çocukların özellikle LGBT dayatmaları ve farklı dinlerin anlayışlarının aşılanmasıyla asimilasyona uğramasının önüne geçmek istemeleri olarak açıkladı.

Diasporada aile olmanın zorlukları, göçün getirdiği kültürel değişimler ve kuşaklar arası farklılıklar, ailelerin uyum sürecini zorlaştırmaktadır. Özellikle kimlik krizi yaşayan gençlerin desteklenmesi ve kültürel değerlerin korunması büyük önem taşımaktadır. Ailelerin bu zorlu süreçte bilinçli adımlar atması, hem kendi gelecekleri hem de çocuklarının kimlik gelişimleri açısından kritik bir rol oynamaktadır.