
Erdoğan'dan Boykot İddiası: Türk Ekonomisine Darbe Mi Vuruluyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen Memur-Sen 30. Yıl Vefa Buluşması'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin ekonomik durumu, sendikal haklar ve dış politikadaki gelişmelere değindi. Özellikle boykot listeleri üzerinden Türk ekonomisine yönelik bir darbe girişimi olduğunu iddia etti.
Sendikal Haklar ve Kamu Çalışanları
Erdoğan, konuşmasında Memur-Sen'in 30 yıllık geçmişine vurgu yaparak, sendikanın Türkiye'nin demokratikleşme sürecindeki rolüne dikkat çekti. "Memur-Sen, en kritik süreçlerde milli iradenin yanında saf tutmuştur," dedi. Ayrıca, kamu çalışanlarının sendikal haklarının geliştirilmesi konusunda önemli adımlar attıklarını belirtti. 2002 yılında %47,94 olan sendikalaşma oranının, 2024 yılında %75,18'e yükseldiğini ifade etti.
- 2002'de kamu görevlilerinin sendikalaşma oranı: %47,94
- 2024'te kamu görevlilerinin sendikalaşma oranı: %75,18
- 2002'de sendikaya üye sayısı: 650 bin 770
- Bugün sendikaya üye sayısı: 2 milyon 251 bin
Erdoğan, en düşük memur maaşının yapılan zamlarla 43 bin 726 liraya ulaştığını da sözlerine ekledi. Ağustos ayında başlayacak olan 2026-2027 yıllarını kapsayacak toplu sözleşme görüşmelerinde, sendikaların taleplerini dikkate alacaklarını ve kamu çalışanlarının refahını artırmaya yönelik adımlar atacaklarını belirtti.
Ekonomi ve Boykot İddiaları
Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik programının olumlu sonuçlar vermeye başladığını ve enflasyon hedeflerine ulaşıldığında alım gücünün daha da artacağını ifade etti. Ancak, muhalefetin boykot çağrılarına sert tepki gösterdi. "Dikkat ederseniz bir tarafta İsrail ve ortakları komşumuz İran’a saldırıyor, diğer tarafta ana muhalefet partisinin genel başkanının yeniden gündeme getirdiği sorumsuz boykot listeleri ile Türk ekonomisine ve milli markalara alenen darbe vurmaya çalışılıyor," dedi.
Erdoğan, bu tür boykotların ekonomiye zarar verdiğini ve milli markaları hedef aldığını vurguladı. "Böyle bir dönemde yeni boykot listeleri ile milli markaları hedef göstermek gaflet değilse, ekonomiye savaş açmak demektir," şeklinde konuştu. Ayrıca, belediyeler üzerinden iş dünyasına baskı yapıldığını ve milletin ekmeğiyle oynandığını iddia etti.
Dış Politika ve Bölgesel Gelişmeler
Erdoğan, Türkiye'nin dış politikadaki aktif rolüne de değindi. Rusya-Ukrayna Savaşı ve Gazze'deki olaylar gibi bölgesel krizlerde Türkiye'nin yapıcı bir tutum sergilediğini belirtti. İsrail ile tüm ticari işlemlerin durdurulduğunu ve Filistin halkının yanında olduklarını vurguladı. Ayrıca, İran'a yönelik saldırıları tasvip etmediklerini ve bölgedeki gerginliğin azaltılması için çaba gösterdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye'nin iç ve dış politikadaki hassas dengelerini gözler önüne seriyor. Özellikle ekonomiye yönelik boykot iddiaları ve bölgesel gerginlikler, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde karşılaşabileceği zorluklara işaret ediyor. Erdoğan'ın vurguladığı birlik ve beraberlik çağrısı, bu zorlukların aşılmasında önemli bir rol oynayabilir.