
Ermenistan'dan Türkiye Açılımı: Normalleşme Hedefte Mi?
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Türkiye ile yürütülen görüşmelerde her iki tarafın da nihai amacının diplomatik ilişkilerin tesisi ve sınırların açılması dahil olmak üzere ilişkilerin "tam anlamıyla normalleşmesi" olduğunu belirtti. Bu açıklama, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlayabileceği sinyallerini veriyor. Peki, bu normalleşme süreci ne anlama geliyor ve taraflar arasında hangi adımlar atılıyor?
Türkiye-Ermenistan İlişkilerinde Yeni Bir Sayfa mı Açılıyor?
Antalya Diplomasi Forumu'na katılmak üzere Türkiye'de bulunan Mirzoyan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmede ikili ilişkilerdeki son durumu ve bölgesel meseleleri ele aldıklarını söyledi. İki ülke arasında "hava sahasının kullanımı" gibi başlıklarda somut adımlar atıldığını kaydeden Mirzoyan, teknik ekiplerin Alican Sınır Kapısı ve Gümrü-Kars demir yolu hattı üzerine görüşmeler gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Ancak bazı alanlarda ilerleme sağlanamadığını ifade eden Mirzoyan, "Üçüncü ülke vatandaşlarına ve diplomatik pasaportu olan Ermenistan ve Türk vatandaşlarına sınırı açmak için bir anlaşmamız vardı. Maalesef bu anlaşma hala hayata geçirilemedi." değerlendirmesinde bulundu. Bu durum, normalleşme sürecinde aşılması gereken bazı engellerin olduğunu gösteriyor.
Normalleşme Sürecinde Anlayış Birliği
Türkiye ile yürütülen diyalog sürecine dair açıklamalarda bulunan Mirzoyan, "Her iki taraf da, nihai hedefin, diplomatik ilişkilerin tesisi ve sınırların açılması da dahil olmak üzere ilişkilerin tamamen normalleştirilmesi olduğu anlayışına sahip." ifadelerini kullandı. Bakan Fidan’la yaptığı görüşmede, ilişkilerin ileri seviyeye taşınmasını sağlayabilecek fırsatların da masaya yatırıldığını belirten Mirzoyan, bu sürecin yalnızca sınırların açılmasıyla sınırlı olmadığını söyledi. Bu, iki ülke arasında gerçekleşebilecek büyük bir ticaretle ilgili. Ayrıca bazı ortak enerji ve transit projelerini de ele aldık." dedi.
Mirzoyan ayrıca, uluslararası alandaki işbirliğine de değinerek, "Çünkü gerçekler, Orta Doğu gibi meseleler söz konusu olduğunda, görüşlerimizin ve algılarımızın bazen sanıldığından daha yakın olduğunu göstermektedir." açıklamasında bulundu. Bu durum, iki ülkenin bölgesel konularda işbirliği yapma potansiyelini ortaya koyuyor.
Azerbaycan-Ermenistan Barış Anlaşması: Tarihi Bir Adım mı?
Azerbaycan ile Ermenistan arasında müzakere edilen barış anlaşmasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Mirzoyan, metni "tarihi ve eşi benzeri görülmemiş" bir belge olarak tanımladı ve anlaşmanın imzaya hazır olduğunu ileri sürdü. Azerbaycan'ın Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu'nun feshedilmesi şartına dikkat çeken Mirzoyan, "Bir çatışma yoksa o zaman Minsk Grubu'na da ihtiyaç yoktur." dedi. Ermenistan olarak bu süreci desteklediklerini vurgulayan Mirzoyan, barış anlaşması ve Minsk Grubu'nun lağvedilmesine ilişkin belgelerin aynı gün imzalanmasının hedeflendiğini söyledi.
Azerbaycan'ın, Ermenistan Anayasası'nda yapılmasını talep ettiği değişikliğe yönelik tutumuna da değinen Mirzoyan, toprak bütünlüğüne dair gerekli güvencelerin zaten mevcut olduğunu savundu. Barış anlaşmasının taraflar arasında bu güvenceyi açıkça içereceğini dile getiren Mirzoyan, anlaşmanın imzalanmasının ardından Avrupa Birliği Gözlem Misyonu'na ihtiyaç kalmayacağını da ifade etti.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan'ın açıklamaları, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerde normalleşme sürecinin hız kazanabileceği yönünde umut veriyor. Sınırların açılması, diplomatik ilişkilerin tesisi ve bölgesel işbirliği gibi adımlar, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine katkı sağlayabilir. Ancak, bazı engellerin aşılması ve taraflar arasında güvenin tesis edilmesi gerekiyor. Bu süreçte atılacak adımlar, bölgedeki istikrar ve işbirliği açısından büyük önem taşıyor.