Gazze'de yaşanan insanlık dramı üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışanlara karşı yükselen sesler artıyor. Türkiye'nin Gazze politikası ve İsrail ile olan ilişkileri hakkında dolaşan yanlış bilgilere karşı gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu yazıda, Gazze'deki acıyı siyasi çıkarlarına alet edenlere karşı net bir duruş sergileniyor ve Türkiye'nin bu konudaki tutumu tüm açıklığıyla ortaya konuluyor.

Türkiye'nin İsrail ile Ticareti Gerçeği Ne?

Siyasi arenada sıkça dillendirilen "Türkiye İsrail ile ticaret yapıyor" iddiası, gerçeği yansıtmamaktadır. Türkiye, 2 Mayıs 2024 tarihinde İsrail ile tüm ithalat ve ihracat işlemlerini durdurmuştur. Bu karar, tek tek kalemlerle yapılan bir kısıtlama değil, ticareti tamamen durdurma yönünde alınmış bir karardır. Ayrıca, 29 Ağustos 2025 tarihinde Türk hava sahası İsrail'e kapatılmış ve Türk limanları İsrail gemilerine, İsrail limanları da Türk bayraklı gemilere yasaklanmıştır. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Tüm ticari ve ekonomik bağları kestik" ifadesi net bir şekilde vurgulanmıştır.

• Tüm ithalat ve ihracat durduruldu.
• Hava sahası İsrail'e kapatıldı.
• Limanlar karşılıklı olarak gemi trafiğine kapatıldı.

Dolayısıyla, Türkiye'nin İsrail ile ticaret yaptığı yönündeki iddialar tamamen asılsızdır ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir.

Kürecik Radar Üssü Hakkındaki İddialar Doğru mu?

Kürecik Radar Üssü'nün İsrail'e bilgi sağladığı yönündeki iddialar da gerçeği yansıtmamaktadır. Aksine, Türkiye, Kürecik sayesinde İsrail'in İran'a yapacağı olası bir saldırıyı önceden İran'a bildirmiştir. Bu durum, Türkiye'nin bölgedeki dengeleri koruma ve gerginliği azaltma çabalarının bir göstergesidir. İran ile ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde bile Türkiye, bu bilgiyi paylaşarak bölgedeki istikrarı ön planda tutmuştur.

Hamas'a Destek İddiaları ve Gerçekler

Hamas'ın üst düzey yetkilileri, yıllardır Türkiye'nin siyasi desteğini açıkça dile getirmektedir. Örneğin, Halid Meşal 2014 yılında Ankara'da yaptığı konuşmada, "Güçlü Türkiye, güçlü Filistin demektir… Beraber Kudüs’ü özgürleştireceğiz" demiştir. Benzer şekilde, İsmail Heniyye 2024 yılında Türkiye'nin Gazze için izlediği politikayı takdirle karşıladığını belirtmiştir. Bu açıklamalar, Hamas'ın Türkiye'ye olan bakış açısını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bugün Gazze'yi bahane ederek Türkiye'ye "Siyonizm işbirlikçisi" yaftası vuranların, öncelikle bu kamuya açık beyanları dikkate alması gerekmektedir. Gerçeği çarpıtmak, siyasi eleştiri değil, iftiradır ve bu tür yaklaşımlar Gazze'deki acıları daha da derinleştirmektedir.

Türkiye, Gazze konusunda somut adımlar atmış, ticareti durdurmuş, hava ve deniz sahasını kapatmış ve arabuluculuk girişimlerinde bulunmuştur. Hamas'ın dahi Türkiye'nin çizgisini teyit ettiği bir ortamda, hala "Türkiye İsrail'le ticaret yapıyor" masalını anlatmak, Gazze'nin acısını iç siyaset malzemesi yapmaktan başka bir şey değildir. Bu tür yaklaşımlar, vicdan sahibi herkesi derinden yaralamaktadır.