Güney Kore'de 3 Haziran'da yapılacak başkanlık seçimi öncesinde erken oy verme süreci büyük bir ilgiyle karşılandı. Eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'ün görevden alınmasının ardından gerçekleşecek seçimde, rekor sayıda seçmen sandık başına gitti. Bu durum, seçim sonuçlarına dair merakı daha da artırdı.

Erken Oy Kullanımında Rekor Katılım

Ulusal Seçim Komisyonu'nun (NEC) verilerine göre, erken oy verme sürecinin son gününde yerel saatle 13.00 itibarıyla 12 milyondan fazla seçmen oy kullandı. Bu, %27,17'lik bir katılım oranına denk geliyor ve 2014'te uygulamaya konulan erken oy sistemi tarihindeki en yüksek katılım oranı olarak kayıtlara geçti. Halkın bu denli yoğun ilgisi, seçimlerin önemini ve siyasi atmosferdeki gerginliği gözler önüne seriyor.

Adaylar ve Son Anketler

Seçimde yarışan başlıca adaylar şunlar:

• Demokrat Parti (DP) adayı Lee Jae-myung
• İktidardaki Halkın Gücü Partisi (PPP) adayı Kim Moon-soo
• Yeni Reform Partisi lideri Lee Jun-seok

28 Mayıs'ta yapılan son kamuoyu yoklamasına göre, DP'nin adayı Lee Jae-myung %49,2 ile önde giderken, iktidarın adayı Kim Moon-soo %36,8 ile onu takip ediyor. Yeni Reform Partisi lideri Lee Jun-seok ise %10,3 oy oranıyla üçüncü sırada yer alıyor. Ancak, erken oy kullanımındaki yüksek katılım, anket sonuçlarını değiştirebilir.

Siyasi Krizin Gölgesinde Seçim

Seçim, eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'ün görevden azledilmesinin ardından yaşanan siyasi krizin gölgesinde yapılıyor. Yoon, 3 Aralık 2024'te "muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı" gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş, ancak bu karar meclis tarafından kaldırılmıştı. Ardından, Ulusal Meclis'in 14 Aralık 2024'teki oylamasında azli istenen Yoon, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla görevden alınmıştı. Bu olaylar, Güney Kore siyasetinde derin bir iz bırakmış ve seçimlerin önemini daha da artırmıştır.

Güney Kore'deki bu kritik seçim, ülkenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Erken oy kullanımındaki rekor katılım, halkın siyasi sürece ne kadar dahil olduğunu gösteriyor. Seçim sonuçları, ülkenin iç ve dış politikalarında önemli değişikliklere yol açabilir. Tüm gözler, 3 Haziran'da yapılacak seçimde ve sonrasında yaşanacak gelişmelere çevrilmiş durumda.