Hasta Mahpuslara Zulüm Mü? Tedavi Hakları Neden Engelleniyor?
Gündem

Hasta Mahpuslara Zulüm Mü? Tedavi Hakları Neden Engelleniyor?


07 June 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, özellikle hasta mahpuslar söz konusu olduğunda, giderek daha da vahim bir hal alıyor. 10. Yargı Paketi'nin de çözüm olmadığı bu sorun, Akdeniz Bölgesi'ndeki bazı cezaevlerinde adeta bir insanlık dramına dönüşmüş durumda. Adana Kürkçüler F Tipi, Osmaniye 2 No'lu T Tipi ve Suluca 1 No'lu Yüksek Güvenlikli cezaevlerinde, ağır hasta mahpusların yaşadığı zorluklar, insan hakları savunucularının ve kamuoyunun tepkisini çekiyor.

Cezaevlerinde Yaşanan Hak İhlalleri

Akdeniz Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği’nin (AATUHAY-DER) raporlarına göre, söz konusu cezaevlerinde hasta mahpusların tedavileri sistematik olarak engelleniyor. Tedaviye erişimleri engellenen mahpuslardan bazıları görme yetisini kaybederken, bazıları ise yürüme yetisini yitirmiş durumda. Daha da vahimi, "cezaevinde kalamaz" raporu verilen bazı mahpuslar dahi hala cezaevinde tutulmaya devam ediyor.

  • Görme yetisini kaybedenler: Tedaviye erişim engeli nedeniyle görme yetisini kaybeden mahpuslar bulunuyor.
  • Yürüme yetisini yitirenler: Aynı şekilde tedaviye erişemeyen mahpuslardan bazıları yürüme yetisini kaybetmiş durumda.
  • "Cezaevinde kalamaz" raporu olanlar: Durumları ağır olmasına rağmen tahliye edilmeyen mahpuslar var.

İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) raporuna göre, cezaevlerinde 335'i ağır olmak üzere en az bin 412 hasta mahpus bulunuyor. Adalet Bakanlığı’nın verileri ise, 24 Temmuz 2023 ile 20 Aralık 2024 tarihleri arasında cezaevlerinde bin 26 adli ve siyasi mahpusun yaşamını yitirdiğini gösteriyor. Bu rakamlar, cezaevlerindeki koşulların vahametini açıkça ortaya koyuyor.

Hasta Mahpusların Durumu

Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta mahpus Kemal Özelmalı, böbrek yetmezliği ve Wernicke-Korsakoff hastası olmasına rağmen pandemi sürecinde tedavisi engellendi. Beyninde teşhisi yapılamayan yumrular oluşmaya başlayan Özelmalı’da MS hastalığı olabileceği görüşü dile getirilse de, ağız içi aramaya dayatılmasına karşı çıkması nedeniyle tedavisi engelleniyor. Aynı cezaevinde tutulan diğer bir hasta mahpus Mehmet Özen, tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürüyor. 71 yaşındaki Ramazan Doğanay ise şizofreni, koah, astım, kalp ve böbrek hastalıklarıyla mücadele ediyor.

"Cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen Suluca 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan 74 yaşındaki hasta mahpus Celal Ercan, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği rapora rağmen tahliye edilmiyor. Aynı cezaevinde tutulan ve gözünü kaybeden Kendal Barut’un ise beyin kanaması sonrası hafıza kaybı yaşadığı öğrenildi.

Vicdanlar Susmamalı

Osmaniye 2 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde de benzer durumlar yaşanıyor. Kalp damarları yüzde 45 tıkalı olan Ahmet Oğuz, kalbine yakın ilerleyen bir şarapnel parçasıyla yaşayan Kasım Balta ve tek böbrekle yaşamını sürdüren Bahoz Cin, tedavi hakkına erişemeyen ağır hasta mahpuslar arasında yer alıyor. Bu mahpusların yaşadığı zorluklar, cezaevlerindeki koşulların iyileştirilmesi ve hasta mahpusların tedavi haklarının güvence altına alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Cezaevlerindeki hasta mahpusların yaşadığı hak ihlalleri, Türkiye'nin insan hakları karnesi açısından büyük bir sorun teşkil ediyor. Yetkililerin bu konuda daha duyarlı davranması ve hasta mahpusların tedavi haklarını güvence altına alacak adımlar atması gerekiyor. Aksi takdirde, bu insanlık dramı daha da derinleşecek ve vicdanları kanatmaya devam edecektir.