İstanbul'da siyasi gündem bir kez daha hareketlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aldığı son karar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun toplu taşıma araçlarında görünürlüğüne büyük bir darbe vurdu. Savcılık, İmamoğlu'nun görüntü, ses ve fotoğraflarının metro, metrobüs, otobüs ve vapurlarda kullanılmasını yasakladı. Bu karar, daha önce afiş ve pankartların toplatılması emrinin ardından geldi. Peki, bu ani yasak kararının ardında yatan sebepler neler?

Yasak Kararının Detayları

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İBB'ye gönderdiği talimatla, Ekrem İmamoğlu'nun herhangi bir görsel veya işitsel materyalinin toplu taşıma araçlarında sergilenmesi veya yayınlanması yasaklandı. Bu yasak, İBB'nin sorumluluğundaki tüm toplu taşıma araçlarını kapsıyor. Kararın gerekçesi henüz tam olarak açıklanmazken, siyasi çevrelerde farklı yorumlara neden oldu. Bazı kesimler, bu kararı yaklaşan yerel seçimler öncesinde İmamoğlu'nun görünürlüğünü azaltmaya yönelik bir hamle olarak değerlendiriyor.

Siyasi Arenada Yankıları

Bu yasak kararı, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı. CHP'li yöneticiler ve İmamoğlu'na destek verenler, kararı "demokrasiye aykırı" ve "siyasi baskı" olarak nitelendirdi. Öte yandan, iktidar kanadından henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, bazı AK Partili yöneticilerin sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, kararın hukuki bir zeminde alındığı ve İBB'nin tarafsızlığını koruması gerektiği vurgulandı.

İstanbul'da Toplu Taşıma ve Siyasi Reklamlar

İstanbul'da toplu taşıma araçları, geçmişte de siyasi reklamlar ve kampanyalar için sıkça kullanılmıştır. Ancak, bu tür reklamların yayınlanması genellikle belirli kurallara ve izinlere tabidir. Bu son yasak kararı, toplu taşıma araçlarının siyasi propaganda aracı olarak kullanılması konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

• İBB'nin bu karara nasıl bir tepki vereceği merak konusu.
• CHP'nin karara karşı nasıl bir hukuki süreç izleyeceği de yakından takip ediliyor.
• İstanbul'da yaşayan vatandaşların bu konudaki görüşleri de oldukça çeşitli.

İstanbul'da yaşanan bu son gelişmeler, siyasi rekabetin giderek arttığını ve yerel seçimler öncesinde tansiyonun yükseldiğini gösteriyor. İmamoğlu'na getirilen bu yasak, sadece İBB'nin değil, tüm siyasi aktörlerin dikkatle izleyeceği bir süreç başlatmış durumda.