Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, cezaevinden yazdığı dikkat çekici bir makale ile gündeme bomba gibi düştü. İmamoğlu, "Bu kez karşımızda sadece sandıkta rakiplerini durdurmaya çalışan bir akıl değil, siyasi rekabeti sonsuza kadar bitirmek isteyen bir rejim kurma iradesi var" diyerek önemli bir iddiada bulundu. İmamoğlu'nun bu sözleri, yaklaşan seçimler öncesinde siyasi arenada büyük yankı uyandırdı.
Türkiye Siyasi Tarihinde Yeni Bir Dönem mi?
İmamoğlu, yazısında Türkiye'nin siyasi ve toplumsal tarihinin en sancılı dönemlerinden geçtiğini belirtiyor. Ancak bu sancıların sadece olup bitene tepki değil, yeni bir başlangıcın doğum sancıları olduğunu vurguluyor. Daha önce yaşanan zor zamanların askeri darbe dönemleri olduğunu hatırlatan İmamoğlu, ilk kez seçilmiş bir cumhurbaşkanının, milletin evlatlarına darbecilerin yaptıklarını reva gördüğünü ifade ediyor. Bu durumun, Türkiye için bir ilk olduğunu ve demokrasi adına endişe verici bir gelişme olduğunu belirtiyor.
İmamoğlu'nun dikkat çektiği önemli noktalar şunlar:
- Seçilmiş bir cumhurbaşkanının, siyasi meşruiyetinin kaynağı olarak milletten başka güç tanımayanlara saldırması
- Devletin polisi, yargısı ve medyası aracılığıyla seçilmişlere karşı operasyonlar yapılması
- Rakiplerini suçlu ilan ederek yargıya talimatlar yağdırılması
İmamoğlu, bu uygulamaların Türkiye'ye ve millete karşı yapılmış aleni bir kötülük olduğunu savunuyor. Çünkü bu anti-demokratik tercihlerin refaha değil, yoksulluğa hizmet ettiğini belirtiyor. Mevcut cumhurbaşkanı ve etrafındaki düzenin, artık milletin teveccühüne ihtiyaç duymadığını ve bunun gizlenemez bir tehlike olduğunu vurguluyor. Ayrıca, milletin devlete duyduğu sevgi, özen ve saygıyı yıpratmaya dönük çabalara karşı durulması gerektiğini ifade ediyor.
"Bu Kez Karşımızda Gitmemek Üzere Saldıran Bir Yapı Var"
İmamoğlu, daha önceki darbelerin geçici olduğunu, ancak bu sefer durumun farklı olduğunu belirtiyor. Bu kez karşımızda, yaptıkları darbeyi yargı üzerinden meşrulaştırmaya çalışan bir vesayet odağı olduğunu ifade ediyor. "Bu kez karşımızda gitmemek üzere pervasızca saldıran bir yapı var" diyen İmamoğlu, siyaseti ve siyasi rekabeti sonsuza kadar bitirmek isteyen bir rejim kurma iradesi olduğunu vurguluyor. Amacına ulaşmak için sivil darbeyi göze almış, yargıyı etkisizleştirmiş ve operasyoncu bir anlayışın hakim olduğunu belirtiyor. Bu anlayışın, millete büyük ekonomik, toplumsal ve psikolojik bedeller ödetmekten çekinmediğini ifade ediyor.
Demokrasi Devrimi Başladı mı?
İmamoğlu, milletin bu kaygılarla ve gelecek endişesiyle iradesini korumak için ayağa kalktığını belirtiyor. Milletin sadece Ekrem İmamoğlu için değil, özgürlük, demokrasi, adalet ve refah için ayağa kalktığını vurguluyor. Özgürlüğünü çalanlara, iradesiyle seçtiği temsilcilerinin yetkilerini çalanlara, hak ettiği dersi vermek için ayağa kalktığını ifade ediyor. İmamoğlu, "Türkiye ve dünya siyaset tarihine geçecek bir demokrasi devriminin başlangıcını böylece ilan etti" diyerek önemli bir mesaj veriyor.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinden yazdığı bu makale, Türkiye siyasetinde yeni bir tartışma başlatmış durumda. İmamoğlu'nun iddiaları ve uyarıları, yaklaşan seçimler öncesinde siyasi dengeleri değiştirebilecek nitelikte. Milletin bu duruma nasıl tepki vereceği ve demokrasinin geleceği, önümüzdeki günlerde daha da netleşecek gibi görünüyor.