
İmamoğlu Protestosuna Soruşturma Şoku! Üniversite Öğrencileri Hedefte mi?
Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yargılanma sürecine tepki gösteren ve protesto eylemlerine katılan 3 öğrenci hakkında soruşturma başlattı. Rektörlük, öğrencilere yönelttiği suçlama ise oldukça dikkat çekici: "Rektörlüğü işgal girişimine öncülük etme!"
Öğrencilerden Sert Tepki
Hakkında soruşturma açılan bir öğrenci, yaşananlara tepki göstererek, "Üzerinden aylar geçti. Bu soruşturma sürerken herhangi bir delil bile yokken üniversite de hiçbir şey yapmadı. Aylar sonraysa tam eylemler biraz daha sönerken bir anda rektörlük, o gün oradaki binlerce kişiyi değil, kendi belirlediği 3 kişiye bir anda soruşturma açtı. Aslında tamamen eylemleri binlerce kişilik halk hareketi, öğrenci hareketi değil de birkaç 'provokatörün' yaptığını iddia etmeye çalışılıyor. Bunu kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.
Öğrenci ayrıca, açılan soruşturmanın gelecekteki yaşamlarını etkilemeye yönelik bir tehdit olduğunu belirterek, "Verecekleri ceza üzerinden ömür boyu senin her şeyini yargılamak istiyorlar. Hukuk Fakültesi'ndeki arkadaşlarımıza 'Hiçbir zaman savcı olamazsınız, hâkim olamazsınız' demek istiyorlar. Bu gözdağı bize geçmediği gibi arkadaşlarımıza da geçmeyecek" ifadelerini kullandı.
Soruşturmanın Zamanlaması Manidar mı?
Soruşturmanın, eylemlerin üzerinden aylar geçtikten sonra başlatılması, akıllara bazı soru işaretleri getiriyor. Öğrenciler, bu durumun, eylemlerin etkisini azaltmaya yönelik bir girişim olduğunu düşünüyor. Soruşturmanın gerekçesi olarak gösterilen "Rektörlüğü işgal girişimi" iddiası ise, olayın boyutunu daha da karmaşık hale getiriyor.
Bu tür soruşturmalar, üniversitelerde ifade özgürlüğüne ve öğrencilerin protesto haklarına yönelik bir baskı olarak algılanabilir. Öğrencilerin tepkisi ve soruşturmanın zamanlaması, olayın daha derinlemesine incelenmesi gerektiğini gösteriyor. Üniversite yönetiminin, öğrencilerin endişelerini dikkate alarak adil bir süreç yürütmesi bekleniyor.
Anadolu Üniversitesi'nde yaşanan bu olay, Türkiye'deki üniversitelerde ifade özgürlüğü ve öğrenci hakları konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirebilir. Öğrencilere yönelik bu tür soruşturmaların, gençlerin geleceğine ve toplumsal katılımına etkileri göz ardı edilmemelidir.