İran Atom Enerjisi Örgütü (AEOI),İsrail'in hava saldırısı düzenlediği Natanz nükleer tesisinde radyoaktif kirlenme olduğunu doğruladı. Ancak yetkililer, radyasyonun dışarıya sızmadığını ve halk sağlığı için herhangi bir risk oluşturmadığını belirtiyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ise nükleer tesislere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, diyalog ve diplomasi çağrısında bulundu.

Natanz'da Neler Oluyor?

İranlı yetkililer, Natanz nükleer tesisinde meydana gelen saldırının ardından radyasyon seviyelerinin yüksek olmadığını açıkladı. Ayrıca, ülkenin diğer nükleer tesislerinin (İsfahan ve Fordow) saldırılardan etkilenmediği belirtildi. AEOI sözcüsü Behruz Kamalvandi, hasarın "yüzeysel" olduğunu ve yeraltı uranyum zenginleştirme yapılarının sağlam kaldığını ifade etti. Ancak, tesisteki "kimyasal ve radyasyon kirliliği" nedeniyle dekontaminasyon çalışmalarının devam ettiği de vurgulandı.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, saldırıyı "derin kaygı kaynağı" olarak nitelendirdi. Grossi, "Nükleer tesislere asla saldırılmaması gerektiğini defalarca belirttim, çünkü bu hem insanlara hem de çevreye zarar verebilir," dedi. IAEA'nın nükleer tesislere yönelik silahlı saldırıların potansiyel sonuçları konusundaki endişelerini dile getirdi.

Peki, Natanz nükleer tesisi neden bu kadar önemli? İşte bazı bilgiler:

• Natanz, İran'ın ana uranyum zenginleştirme sahası.
• Tesis, Tahran'ın yaklaşık 220 kilometre güneydoğusunda, İsfahan Eyaletinde bulunuyor.
• Yerin 8 metre altına gömülü ve betonarme duvarlar, hava savunma sistemleri ve Devrim Muhafızları tarafından korunuyor.
• Tesis daha önce de siber saldırılar ve patlamalar da dahil olmak üzere sabotaj eylemlerine maruz kalmıştı.

Diplomasi Çağrıları Yükseliyor

Uluslararası toplum, İran ve İsrail arasındaki gerginliğin tırmanmasından endişe duyuyor. IAEA Genel Direktörü Grossi, "Mevcut askeri eylemlere ve artan gerginliklere rağmen, İran, İsrail, tüm bölge ve uluslararası toplum için ileriye doğru tek sürdürülebilir yolun, barış, istikrar ve iş birliğini sağlamak için diyalog ve diplomasiye dayalı olduğu açıktır," şeklinde konuştu.

İran'ın nükleer programı ve bölgedeki istikrar, uzun süredir uluslararası toplumun gündeminde olan bir konu. Natanz nükleer tesisine yönelik saldırı, bu hassas dengeyi daha da karmaşık hale getiriyor. Tarafların sağduyulu davranması ve gerginliği tırmandıracak adımlardan kaçınması, bölgedeki barış ve istikrarın korunması açısından hayati önem taşıyor.

Natanz nükleer tesisindeki son gelişmeler, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, uluslararası toplum diyalog ve diplomasi çağrılarını yineliyor. Radyasyon sızıntısı iddiaları ve nükleer tesislere yönelik saldırıların potansiyel sonuçları, konunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Umuyoruz ki, taraflar sağduyulu davranır ve bölgedeki barış ve istikrarın korunması için gerekli adımları atar.