İsrail'den İran'a Şok Saldırı: 639 Ölü! Gerçekler Ortaya Çıktı
Gündem

İsrail'den İran'a Şok Saldırı: 639 Ölü! Gerçekler Ortaya Çıktı


19 June 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 19 June 2025

ABD merkezli bir insan hakları grubunun iddiasına göre, İsrail'in İran'a düzenlediği hava saldırılarında en az 639 kişi hayatını kaybetti ve 1329 kişi yaralandı. Bu iddia, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Grubun raporu, İran'daki yerel kaynaklardan elde edilen bilgilere dayanıyor ve İsrail'in saldırılarının boyutunu gözler önüne seriyor.

İsrail'in Saldırıları ve İran'ın Misillemesi

İsrail, 13 Haziran'da İran'ın çeşitli şehirlerindeki nükleer tesisler ve askeri hedeflere geniş çaplı saldırılar düzenledi. Bu saldırılarda, İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı, bazı üst düzey komutanlar ve 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. İran hükümeti, sivil kayıpların sayısını 224 olarak açıkladı. İsrail'in bu hamlesine karşılık olarak, İran ordusu balistik füzelerle İsrail'e misilleme yaptı. Bu misillemede ise 24 kişinin öldüğü ve 500'den fazla kişinin yaralandığı belirtildi.

Bölgedeki bu tırmanış, uluslararası toplumda büyük endişeye yol açtı. Türkiye başta olmak üzere birçok ülke, İsrail'in saldırılarını kınadı ve itidal çağrısında bulundu. Ancak, gerginliğin düşürülmesine yönelik çabalar henüz sonuç vermedi.

İnsan Hakları Grubunun Raporu ve İddialar

Washington merkezli İnsan Hakları Aktivistleri grubu, Associated Press'e (AP) yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısına ilişkin çarpıcı bilgiler verdi. Grubun raporuna göre, İsrail'in hava saldırılarında İran'da bugüne kadar en az 639 kişi öldü ve 1329 kişi yaralandı. Bu rakamlar, İran hükümetinin açıkladığı sivil kayıp sayısından oldukça yüksek. İnsan hakları grubu, bu bilgilere İran'daki yerel raporları ve kendi geliştirdiği kaynak ağıyla ulaşarak ulaştığını belirtiyor.

Uluslararası Tepkiler ve Olası Sonuçlar

İsrail ve İran arasındaki bu çatışma, bölgedeki istikrarı ciddi şekilde tehdit ediyor. Uluslararası toplum, taraflara itidal çağrısında bulunsa da, gerginliğin tırmanması halinde daha büyük bir bölgesel savaşa dönüşme riski bulunuyor. Bu durum, enerji piyasalarından küresel güvenliğe kadar birçok alanda olumsuz etkilere yol açabilir. Uluslararası aktörlerin arabuluculuk çabaları, bölgedeki tansiyonu düşürmek ve daha büyük bir felaketi önlemek için kritik öneme sahip.

İsrail'in İran'a yönelik saldırıları ve ardından gelen misillemeler, bölgede derin bir insani krize yol açtı. İnsan hakları örgütlerinin raporları, sivil kayıpların boyutunu gözler önüne sererken, uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması gerektiği vurgulanıyor. Bölgedeki gerginliğin azaltılması ve barışın sağlanması için diplomatik çabaların yoğunlaştırılması, hem bölge halkının hem de küresel istikrarın korunması açısından hayati önem taşıyor.