TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin yayınladığı 'İzmir 2024 Su Raporu', İzmir'in su kaynakları ve çevre sağlığı açısından kritik bir durumda olduğunu ortaya koydu. Raporda, İzmir Körfezi'nin ekolojik durumunun kötüleştiği ve su kıtlığı tehlikesinin giderek arttığı vurgulanıyor. Bu durum, İzmir'in geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
İzmir Su Kıtlığı Eşiğinde mi?
Rapora göre, İzmir'de kişi başına düşen yıllık su miktarı bin metreküp civarında. Bu değer, İzmir'i su kıtlığı eşiğinde olan kentler arasına sokuyor. Türkiye ortalamasının da su stresi sınırında olduğu belirtilirken, gerekli önlemler alınmazsa Türkiye'nin 5 yıl içinde 'su fakiri' sınıfına gireceği uyarısı yapılıyor. Yani, gelecek nesillerin su kaynaklarına erişimi tehlikeye girebilir.
İzmir'in içme suyu kaynaklarının yüzde 61'inin yer altı sularından karşılandığı raporda, Küçük Menderes ve Gediz havzalarında su çekimi ve kirlenme nedeniyle yer altı su seviyelerinin düştüğü belirtiliyor. Bu durum, su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından büyük bir risk oluşturuyor. Kirlilik ve aşırı tüketim, İzmir'in doğal su kaynaklarını tehdit ediyor.
- Evsel ve endüstriyel atıklar: Arıtılmamış atıkların Körfez'e deşarjı kirliliğin en büyük nedeni.
- Plansız kentleşme: Nüfus artışı ve kontrolsüz yapılaşma su kaynaklarını olumsuz etkiliyor.
- İklim değişikliği: Kuraklık ve su kaynaklarının azalması durumu daha da kötüleştiriyor.
Körfez'deki Balık Ölümlerinin Sebebi Ne?
Raporda İzmir Körfezi'ndeki balık ölümlerine de dikkat çekiliyor. Körfez'in ekolojik dengesinin bozulması, kirlilik ve oksijen seviyesinin düşmesi balık ölümlerine yol açıyor. Bu durum, deniz canlılarının yaşamını tehdit ettiği gibi, balıkçılık faaliyetlerini de olumsuz etkiliyor. Körfez'deki kirlilik sadece balıkları değil, tüm ekosistemi tehdit ediyor.
İzmir Körfezi'nin temizlenmesi ve su kaynaklarının korunması için acil önlemler alınması gerekiyor. Arıtma tesislerinin iyileştirilmesi, atık su yönetiminin etkinleştirilmesi, su tasarrufu bilincinin artırılması ve sürdürülebilir su politikalarının uygulanması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, İzmir'in geleceği su kıtlığı ve çevre sorunları ile karşı karşıya kalabilir.
İzmir Körfezi'nin durumu, sadece İzmir için değil, tüm Türkiye için önemli bir uyarı niteliğinde. Su kaynaklarının korunması ve çevre bilincinin artırılması, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için hepimizin sorumluluğunda. Unutmayalım, su hayattır ve onu korumak hepimizin görevidir.