Keşmir'de Nükleer Savaş Tehlikesi mi? Hindistan-Pakistan Gerilimi Tırmanıyor!
Gündem

Keşmir'de Nükleer Savaş Tehlikesi mi? Hindistan-Pakistan Gerilimi Tırmanıyor!


07 May 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 18 June 2025

Keşmir'de yaşanan son saldırı, Hindistan ve Pakistan arasındaki gergin ilişkileri yeniden alevlendirdi. Bölgede nükleer savaş endişesi yükselirken, iki ülke arasındaki ipler kopma noktasına geldi. Hindistan'ın aldığı sert önlemler ve Pakistan'ın misillemeleri, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Peki, bu gerilim nereye varacak? İşte detaylar...

İndus Suları Anlaşması Tehlikede mi?

Hindistan'ın, 1960 yılında Dünya Bankası arabuluculuğunda imzalanan İndus Suları Anlaşması'nı askıya alması, bardağı taşıran son damla oldu. Uzmanlar tarafından dünyanın en başarılı su paylaşım anlaşmalarından biri olarak nitelendirilen bu anlaşma, yarım asırdan fazla bir süredir iki ülke arasındaki krizlere rağmen ayakta kalmayı başarmıştı. Ancak son gelişmeler, anlaşmanın geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor.

Pakistan, Hindistan'ın bu adımını 'savaş sebebi' olarak nitelendirirken, su kaynaklarının paylaşımı konusundaki hassasiyetini açıkça ortaya koydu. Pakistan Halk Partisi Eş Başkanı Bilavel Butto Zerdari'nin sert açıklamaları, ülkenin konuya yaklaşımını net bir şekilde gösteriyor: 'İndus Nehri bizimdir ve bizim kalacaktır. Nehirden bizim suyumuz akacaktır ya da onların kanı.'

Bu durum, Hindistan'ın su paylaşımı konusundaki adımlarının, bölgesel bir çatışmayı tetikleme potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Su kaynakları, zaten kıtlık ve kuraklıkla mücadele eden bölge için hayati önem taşıyor ve bu konuda atılacak yanlış adımlar, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir.

Keşmir Sorunu ve Nükleer Savaş Riski

Pakistan ile Hindistan arasındaki asıl sorun, Keşmir'in belirsiz statüsünden kaynaklanıyor. Bölge, her iki ülke için de stratejik öneme sahip ve yıllardır süren anlaşmazlıklar, sık sık çatışmalara neden oluyor. Keşmir sorunu çözülmeden, iki ülkenin ilişkilerini normalleştirmesi mümkün görünmüyor.

Mevcut durumda, Keşmir bölgesi, üç nükleer güç (Pakistan, Hindistan ve Çin) arasında paylaşılmış durumda. Bu durum, bölgedeki herhangi bir çatışmanın, nükleer bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıdığı anlamına geliyor. Uluslararası toplumun bu gerçeği göz ardı etmemesi ve sorunun çözümü için aktif rol oynaması gerekiyor.

  • Keşmir sorunu, Birleşik Krallık'ın Alt Kıtayı terk etmesiyle ortaya çıktı.
  • BM, sorunun çözümü için halk oylaması önerdi, ancak bu öneri henüz hayata geçirilmedi.
  • Hindistan, sorunun ikili müzakerelerle çözülmesini savunurken, Pakistan BM Güvenlik Konseyi kararlarını önemsiyor.

Savaş mı, Müzakere mi?

Pahalgam saldırısı, Hindistan'a Pakistan'ı savaşa çekme veya müzakere masasına oturtma fırsatı sundu. Hindistan'ın İndus Suları Anlaşması'nı askıya alması, Pakistan'ı zor durumda bıraktı. Pakistan'ın suya dokunmayı savaş sebebi olarak görmesi, durumu daha da karmaşık hale getiriyor.

Ancak, tam kapsamlı bir savaş, ekonomik olarak hem Pakistan'a hem de Hindistan'a zarar verecektir. Bu nedenle, Hindistan'ın sınırlı operasyonlara girişmesi daha olası görünüyor. Her halükarda, uluslararası toplumun arabuluculuk çabalarıyla, sorunun masada çözülmesi, her iki ülke ve bölge için en iyi seçenek olacaktır.

Sonuç olarak, Keşmir'deki gerilim, nükleer bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıyor. Uluslararası toplumun, bu tehlikeli durumun farkında olması ve sorunun çözümü için aktif rol oynaması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgede yaşanacak bir savaş, sadece Hindistan ve Pakistan'ı değil, tüm dünyayı olumsuz etkileyebilir.