Türkiye siyasi arenası yeni bir partiyle tanıştı: Kızıl Parti. Geçtiğimiz yıl Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) ayrılan bir grup, Kızıl Parti'nin kuruluşunu resmen duyurdu. Bu yeni oluşum, Türkiye'nin siyasi yelpazesine nasıl bir etki yapacak, merak konusu.
Kızıl Parti'nin Kuruluş Süreci
Kızıl Parti'nin temelleri, aslında geçtiğimiz yıl atılmıştı. Ağustos ayında "Sosyalist Devrimci Siyasete Çağrı" başlığıyla yayınlanan bir metin, TİP'ten ayrılan isimlerin yeni bir arayış içinde olduğunun sinyallerini vermişti. Bu arayış, 12 Nisan'da gerçekleşen kuruluş kongresiyle somut bir adımla sonuçlandı. Kongreye, Türkiye'nin dört bir yanından ve yurt dışından gelen üyeler katılım gösterdi.
Kongrede, partinin siyasal program metni ve tüzüğü, delegelerin değerlendirmeleri sonucunda oy birliğiyle kabul edildi. Bu, Kızıl Parti'nin ideolojik ve organizasyonel çerçevesinin belirlendiği önemli bir aşama oldu.
Eş Sözcüler ve Parti Yönetimi
Kızıl Parti'nin kuruluş kongresi, sadece program ve tüzükle sınırlı kalmadı; aynı zamanda partinin merkezî kurulları da belirlendi. Kongre sonrasında yapılan görevlendirmelerle Onur Emre Yağan, partinin genel sekreteri olarak atandı. Partinin eş sözcülüğü görevini ise Candan Polat Köksal ve Gün Çağ Aydın üstlendi. Bu isimler, Kızıl Parti'nin kamuoyundaki temsilcileri olacak.
Partinin Kuruluş Bildirgesi ve Hedefleri
Kızıl Parti'nin kuruluş bildirgesi, partinin temel hedeflerini ve ideolojik duruşunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bildirgede, "ortak mücadele" vurgusu dikkat çekiyor. Parti, kapitalist düzeni ortadan kaldırmayı ve insanı, doğayı sadece bir meta olarak gören anlayışa karşı mücadele etmeyi amaçlıyor. Bildirgede şu ifadelere yer verildi:
Kızıl Parti’yi, insanı ve doğayı yalnızca alınıp satılabilir bir meta olarak yeniden yaratmaya çalışan kapitalist düzeni sonsuza dek ortadan kaldıracak ve geriye dönüşü olmayan devrimci bir hedefle inşa ediyoruz. İnsanlığın devrimci faaliyetiyle, yüzyıllar süren bilinçli eylem tarihinde neler yaratıldığını; Spartaküslerden Şeyh Bedreddin’e, Rosa Luxemburg’dan Mustafa Suphi’ye, Bolşevik işçilerden Deniz’e, Mahir’e, İbrahim’e ve Mazlum’a kadar uzanan onurlu mücadele geleneğinden biliyoruz.
Parti, işçilerin, gençliğin, kadınların, LGBTİ+'ların, toprak emekçilerinin, ekoloji mücadelesi yürütenlerin, Kürt halkının ve Alevilerin eşit yurttaşlık hakkını kazanmasını hedefliyor. Ayrıca, sömürü ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasının tek yolunun, devrimci bir sınıf partisinin önderliğini kurmak ve onun çağımızın siyasal, sosyal ve kültürel dinamiklerine uygun biçimde inşa edeceği toplumsal meşruiyeti oluşturmak olduğunu savunuyor.
Kızıl Parti'nin kuruluşu, Türkiye siyasi arenasında yeni bir sayfa açıyor. Partinin hedefleri, ideolojisi ve kadroları, önümüzdeki dönemde Türkiye siyasetinde nasıl bir rol oynayacağını belirleyecek. Özellikle sol seçmen tabanında nasıl bir karşılık bulacağı merak konusu. Kızıl Parti'nin söylemleri ve eylemleri, Türkiye'nin siyasi gündemini şekillendirecek mi, zaman gösterecek.
