Sözcü yazarı İpek Özbey, Mabel Matiz'in "Perperişan" adlı şarkısına getirilen erişim engeli ve açılan soruşturmaya sert tepki gösterdi. Ülkede çok daha ciddi sorunlar varken bir şarkının hedef alınmasını eleştiren Özbey, gündüz kuşağı programlarında yaşananların görmezden gelindiğine dikkat çekerek çarpıcı ifadeler kullandı.

İpek Özbey'den Sert Eleştiri

İpek Özbey, köşe yazısında Mabel Matiz olayına geniş yer ayırdı. Özbey, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu değerlendirerek, "Her şeyin çivisi çıkmış, siz hâlâ bir şarkının bize neler yapacağını konuşuyorsunuz" diyerek tepkisini dile getirdi. Bu sözleriyle, ülkenin önceliklerinin şaştığını ve asıl sorunların göz ardı edildiğini vurguladı.

Özbey'in eleştirileri sadece şarkıya yönelik soruşturmayla sınırlı kalmadı. Gündüz kuşağı programlarında yaşanan skandallara da değinen Özbey, bu tür yayınların toplum üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Bu programlarda sergilenen ahlaki değerlere aykırı davranışların görmezden gelinmesini eleştirdi.

"Perperişan" Olayı Nedir?

Mabel Matiz'in "Perperişan" adlı şarkısı, yayınlandığı günden itibaren büyük ilgi görmüş ancak bazı kesimler tarafından eleştirilmişti. Şarkının klibi ve sözleri nedeniyle "ahlaki değerlere aykırı" olduğu iddiaları ortaya atılmış, ardından şarkıya erişim engeli getirilmiş ve Mabel Matiz hakkında soruşturma başlatılmıştı. Bu durum, sanat camiasında ve kamuoyunda büyük tepkilere yol açmıştı.

Peki, bu tür yasaklamalar ve soruşturmalar ne anlama geliyor? İfade özgürlüğünün sınırları nerede çiziliyor? Sanatın toplumu etkileme gücü mü yok sayılıyor? Bu sorular, son dönemde sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor.

Türkiye'de Sanat ve Sansür Tartışmaları

Türkiye'de sanat ve sansür tartışmaları uzun yıllardır devam ediyor. Geçmişte de birçok sanatçı, eserleri nedeniyle çeşitli baskılara maruz kalmış, sansürle karşılaşmıştı. Bu durum, sanatın özgürce ifade edilmesinin önünde önemli bir engel teşkil ediyor.

• Sanat, toplumun aynasıdır.
• Sanat, eleştirel bir bakış açısı sunar.
• Sanat, farklı düşünceleri ifade etme aracıdır.
• Sanat, toplumu dönüştürme potansiyeline sahiptir.

Sanatın bu önemli işlevleri göz önüne alındığında, sansürün ve baskının sanatın gelişimini engelleyeceği açıktır. İpek Özbey'in de vurguladığı gibi, ülkede çözülmesi gereken pek çok sorun varken, sanat eserlerine yönelik soruşturmalar ve yasaklamalar, önceliğin yanlış belirlendiğini göstermektedir.

Mabel Matiz olayında olduğu gibi, sanat eserlerine yönelik getirilen yasaklar ve açılan soruşturmalar, ifade özgürlüğüne vurulan bir darbe olarak değerlendirilebilir. Sanatın özgürce ifade edilebildiği bir ortam, toplumun gelişimi için hayati öneme sahiptir.

Unutulmamalıdır ki, sanat sansürle değil, özgürlükle beslenir.