Antalya'da düzenlenen 16. Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi'nde, kanser tedavisindeki son gelişmeler ve kansere neden olan faktörler masaya yatırıldı. Özellikle mikroplastiklerin meme kanseri üzerindeki potansiyel etkileri dikkat çekti. Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Banu Atalar, kongrede umut verici yeni tedavi yöntemlerine değinirken, kanserin artış nedenleri hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.

Kanser Vakalarındaki Artış ve Yeni Tedavi Yöntemleri

Prof. Dr. Atalar, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2024 verilerine göre, dünya genelinde her yıl 20 milyondan fazla insanın kansere yakalandığını belirtti. Türkiye'de de benzer bir artışın gözlemlendiğini ifade eden Atalar, radyoterapideki çığır açan gelişmelere vurgu yaptı.

Atalar'ın açıklamalarına göre, radyoterapide üzerinde çalışılan en önemli gelişmelerden biri "flash radyoterapi". Bu yöntemde radyasyon, bir saniyeden kısa bir sürede yüksek dozda veriliyor. Henüz klinik uygulamaya geçmemiş olsa da, flash radyoterapi kanser tedavisinde büyük bir umut vaat ediyor. Bu yöntem, özellikle tümörlere odaklanarak sağlıklı dokulara zarar verme riskini en aza indirmeyi hedefliyor.

• Flash Radyoterapi: Saniyeden kısa sürede yüksek doz radyasyon
• Hedef: Tümörlere odaklanma, sağlıklı dokuları koruma
• Durum: Henüz klinik uygulamada değil, umut vadediyor

Mikroplastiklerin Kanser Üzerindeki Etkileri

Kongrede en çok merak edilen konulardan biri de mikroplastiklerin kanser üzerindeki etkileri oldu. Prof. Dr. Atalar, bu konuda yapılan araştırmaların henüz erken aşamada olduğunu ancak mikroplastiklerin vücutta birikerek hücrelere zarar verebileceği ve kanser gelişimini tetikleyebileceği yönünde endişeler bulunduğunu dile getirdi. Mikroplastiklerin özellikle meme kanseri hücreleri üzerindeki etkileri üzerine yoğunlaşan çalışmalar, bu konuda daha net sonuçlar elde edilmesini sağlayacak.

Mikroplastikler, günlük hayatta kullandığımız birçok ürünün (plastik şişeler, kozmetik ürünler, giysiler vb.) parçalanması sonucu ortaya çıkan küçük plastik parçacıklarıdır. Bu parçacıklar, hava, su ve toprak yoluyla çevremize yayılıyor ve insan vücuduna da çeşitli yollarla girebiliyor. Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri henüz tam olarak bilinmiyor, ancak yapılan çalışmalar bu parçacıkların iltihaplanmaya, hormonal bozukluklara ve hatta kansere yol açabileceğini gösteriyor.

Kanserden Korunma Yolları ve Öneriler

Kanserden korunmak için alınabilecek önlemler ve yaşam tarzı değişiklikleri de kongrede ele alınan önemli konulardan biriydi. Prof. Dr. Atalar, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma, sigara ve alkolden uzak durma gibi genel önerilerin yanı sıra, erken teşhisin kanserle mücadelede hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

Atalar, özellikle risk grubunda olan kişilerin düzenli olarak tarama testleri yaptırması gerektiğini belirtti. Meme kanseri için mamografi, rahim ağzı kanseri için smear testi ve kolon kanseri için kolonoskopi gibi tarama yöntemleri, erken teşhisin sağlanmasında büyük rol oynuyor. Ayrıca, genetik yatkınlığı olan kişilerin genetik danışmanlık alması ve risk azaltıcı önlemler alması da öneriliyor.

Kongrede, kanser tedavisindeki yeniliklerin yanı sıra, kanserden korunma yolları ve erken teşhisin önemi de vurgulanarak, toplumun bilinçlendirilmesi hedeflendi. Mikroplastiklerin kanser üzerindeki potansiyel etkileri konusundaki araştırmaların devam etmesi ve bu konuda daha fazla bilgi edinilmesi, gelecekte kanserle mücadelede yeni stratejiler geliştirilmesine yardımcı olacaktır.