Mersin'de yaşanan korkunç olayda, dini nikahlı eşini döverek öldüren Ziya Ecer'in yargılanmasına devam edildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Ecer, mahkemede yaptığı savunmayla şaşkınlık yarattı. "Ben normalde gayet sakin, olumlu bir insanım, kötü bir insan değilim" diyen Ecer'in bu sözleri, cinayetin vahametini daha da artırdı.
Cinayetin Detayları
Olay, Mersin'de meydana geldi. Ziya Ecer, dini nikahla birlikte yaşadığı ve 3 çocuğunun annesi olan Pınar Bayrak'ı şiddetli bir şekilde döverek öldürdü. Olayın ardından tutuklanan Ecer hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın duruşmasında ifade veren Ecer, suçunu kabul etse de, kendini savunurken kullandığı ifadeler tepki çekti.
Ecer'in mahkemedeki sözleri şu şekildeydi: "Ben normalde gayet sakin, olumlu bir insanım. Olay anında ne oldu bilmiyorum, kendimi kaybettim. Pişmanım ama kötü bir insan değilim." Bu ifadeler, salonda bulunanları şaşkına çevirirken, Pınar Bayrak'ın ailesi ve yakınları büyük bir üzüntü yaşadı.
Savcının İddianamesi
Savcı, hazırladığı iddianamede Ziya Ecer'in Pınar Bayrak'ı planlı bir şekilde öldürdüğünü belirtti. İddianamede, Ecer'in olaydan önce Bayrak'la sık sık tartıştığı ve şiddet uyguladığı da yer aldı. Savcı, Ecer'in "canavarca hislerle hareket ederek" cinayeti işlediğini ve bu nedenle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
İddianamede yer alan bazı detaylar şöyle:
- Ziya Ecer'in, Pınar Bayrak'ı öldürmeden önce darp ettiği,
- Bayrak'ın olay yerinde hayatını kaybettiği,
- Ecer'in olaydan sonra kaçmaya çalıştığı,
- Ecer'in daha önce de şiddet suçlarından kaydı olduğu.
Olayın Toplumsal Etkisi
Bu korkunç cinayet, Mersin'de ve Türkiye genelinde büyük bir infial yarattı. Kadın cinayetlerine karşı farkındalık yaratmak amacıyla birçok sivil toplum kuruluşu ve aktivist, olayı protesto etti. Sosyal medyada da #PınarBayrakİçinAdalet etiketiyle kampanyalar başlatıldı. Kadın cinayetlerinin son bulması için daha fazla önlem alınması gerektiği vurgulandı. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiği belirtildi.
