CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e TBMM'de düzenlenen bir tören sonrası yapılan fiziki saldırı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Saldırganın kimliği ve geçmişi ise olayın vahametini daha da artırdı. Selçuk Tengioğlu isimli şahsın, 2004 yılında kendi çocuklarını katlettiği ve 2020'deki pandemi affıyla serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Bu durum, affın kapsamı ve şartları hakkında ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi.

Saldırganın Tüyler Ürperten Geçmişi

1959 Gaziantep doğumlu olan Selçuk Tengioğlu'nun, 2004 yılında yaşadığı bir travma sonucu iki çocuğunu öldürdüğü belirtiliyor. Bu vahim olay sonrasında tutuklanan Tengioğlu, uzun yıllar cezaevinde kaldı. Ancak, 2020 yılında yürürlüğe giren pandemi affı kapsamında serbest bırakılması, kamuoyunda şaşkınlık ve öfkeye neden oldu. Bir çocuk katilinin, böylesine bir afftan yararlanarak serbest kalması, adaletin sorgulanmasına yol açtı.

• Selçuk Tengioğlu, 2004'te çocuklarını öldürdü.
• 2020'de pandemi affıyla serbest kaldı.
• Özgür Özel'e TBMM'de saldırı düzenledi.

Pandemi Affı ve Tartışmaları

2020 yılında, Covid-19 salgını nedeniyle cezaevlerinde yaşanan yoğunluğu azaltmak amacıyla bir af çıkarılmıştı. Ancak, bu affın kapsamı ve şartları, o dönemde de büyük tartışmalara yol açmıştı. Özellikle, ağır suçlardan hüküm giyenlerin de affedilmesi, kamu vicdanını derinden yaralamıştı. Selçuk Tengioğlu'nun serbest kalması, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi ve affın gözden geçirilmesi gerektiği yönündeki talepleri artırdı.

Pandemi affı, esasında cezaevlerindeki kalabalığı azaltmayı hedefliyordu. Ancak, bu durumun, toplum güvenliği açısından risk oluşturduğu da aşikar. Affın, suçluların ıslahı ve topluma yeniden kazandırılması gibi hedeflere ne kadar hizmet ettiği ise ayrı bir tartışma konusu.

Ceza hukukunda, affın yeri ve önemi her zaman tartışmalı bir konu olmuştur. Bir yandan, affın, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması ve cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması gibi olumlu etkileri olabilir. Diğer yandan, affın, suçluların cezasız kalması ve toplumda adalete olan inancın zedelenmesi gibi olumsuz sonuçları da olabilir. Bu nedenle, affın kapsamı ve şartları belirlenirken, toplumun hassasiyetleri ve güvenlik kaygıları dikkate alınmalıdır.

Özgür Özel'e yapılan saldırı ve saldırganın geçmişi, affın sonuçlarını acı bir şekilde gözler önüne serdi. Bu olay, affın kapsamının ve şartlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi. Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumların, bu konuda gerekli adımları atması ve kamuoyunu tatmin edecek bir çözüm bulması bekleniyor.