Rüşvetçi Binbaşıdan Şok Savunma: Erdoğan ve Bahçeli Hayranıyım!
Gündem

Rüşvetçi Binbaşıdan Şok Savunma: Erdoğan ve Bahçeli Hayranıyım!


25 November 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 25 November 2025

Diyarbakır Ergani'de rüşvet suçlamasıyla yargılanan Binbaşı A.E.'nin mahkemede yaptığı savunma, davanın seyrini değiştirmeye yetmedi. "FETÖ'cüler ve Ergenekoncular bana komplo kurdu" iddiasında bulunan Binbaşı A.E., aynı zamanda "Ülkücüyüm, Bahçeli ve Erdoğan hayranıyım" diyerek dikkatleri üzerine çekti. Ancak mahkeme, bu savunmaları yeterli görmeyerek Binbaşı A.E.'ye 5 yıl 2 ay hapis cezası verdi.

Rüşvet İddiaları ve Savunmanın Detayları

Binbaşı A.E., üzerine atılan rüşvet suçlamalarını kesin bir dille reddetti. Kendisine komplo kurulduğunu iddia eden A.E., savunmasında şu ifadelere yer verdi:

  • "Ben bir vatanseverim. Ülkeme ve milletime hizmet etmekten başka bir amacım olmadı."
  • "FETÖ ve Ergenekon gibi hain yapılar, beni itibarsızlaştırmak için bu komploları tezgahladılar."
  • "Ülkücü kimliğimle gurur duyuyorum. Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a olan hayranlığım herkesçe bilinir."

Ancak mahkeme heyeti, sunulan deliller ve tanık ifadeleri doğrultusunda Binbaşı A.E.'nin suçlu olduğuna kanaat getirdi. Savunmanın inandırıcılıktan uzak olduğu belirtilirken, rüşvet iddialarının somut kanıtlarla desteklendiği vurgulandı.

Kararın Ardından Yaşananlar

Mahkemenin kararı sonrası Binbaşı A.E.'nin avukatları, kararı temyiz edeceklerini açıkladı. Avukatlar, müvekkillerinin masum olduğunu ve kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savundu. Ayrıca, Binbaşı A.E.'nin savunmasında dile getirdiği komplo iddialarının da detaylı bir şekilde araştırılması gerektiğini belirttiler.

Bu dava, Türkiye'de yargı süreçlerinin ve siyasi bağlantıların ne kadar karmaşık olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Rüşvet gibi ciddi bir suçlamayla karşı karşıya kalan bir askerin, siyasi kimliğini ve ideolojik duruşunu savunma aracı olarak kullanması, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu.

Diyarbakır'da yaşanan bu olay, rüşvetle mücadeledeki zorlukları ve yargı sisteminin hassasiyetini bir kez daha gündeme getiriyor. Mahkemenin verdiği karar, kamu vicdanını bir nebze olsun rahatlatırken, davanın temyiz süreci ve sonrasında yaşanacak gelişmeler merakla bekleniyor.