İstanbul'da Yenidoğan Çetesi'ne yönelik yürütülen soruşturmada flaş gelişmeler yaşanıyor. Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında tehdit eden şahıslara yönelik düzenlenen ikinci dalga operasyonda, çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Savcıya yönelik ağır tehditlerde bulunan ve çeteye ait bazı sanıkların tahliyesi için 100 bin dolar pazarlık yaptığı tespit edilen iş insanı Gökhan G. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Operasyon, soruşturmanın ne kadar derin ve önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
"Tetikçi Getiririz" Tehdidi ve Para Pazarlığı
Yapılan teknik takip ve dinlemelerde, Gökhan G.'nin savcıya yönelik kullandığı ifadeler adeta kan dondurdu. "Hakim savcı tanımam, sıkar geçeriz. En temizi yurtdışından tetikçi getirmek" şeklinde tehditler savurduğu belirlendi. Bu tehditlerin yanı sıra, Yenidoğan Çetesi'ne mensup bazı sanıkların tahliyesi için 100 bin dolar karşılığında pazarlık yaptığı da tespit edildi. Bu durum, çetenin yargı sürecini ne denli etkilemeye çalıştığını açıkça gösteriyor.
GSM Çalışanı Şüpheliye Ev Hapsi
Operasyon kapsamında gözaltına alınan bir diğer şüpheli ise Zeynep K. oldu. Bir GSM şirketinde çalıştığı belirlenen Zeynep K.'nın, savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin ile işbirliği yaparak kişisel verileri sızdırdığı ortaya çıktı. Bu durum, olayın sadece bir tehditten ibaret olmadığını, aynı zamanda organize bir suç örgütünün yargı sürecini manipüle etme çabasını da içerdiğini gösteriyor. Zeynep K. hakkında adli kontrol şartıyla ev hapsi kararı verildi.
Yenidoğan Çetesi Soruşturması Derinleşiyor
İstanbul'da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmaller nedeniyle bebek ölümlerine yol açan Yenidoğan Çetesi'ne yönelik soruşturma tüm hızıyla devam ediyor. Savcı Yavuz Engin'in tehdit edilmesiyle başlayan süreçte, çetenin yargı sürecini sabote etmeye çalıştığı net bir şekilde anlaşıldı. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, çetenin diğer bağlantıları ve suç ortakları da ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Bu soruşturma, sadece bir suç örgütünün değil, aynı zamanda sağlık sektöründeki bazı karanlık noktaların da aydınlatılmasına yardımcı olabilir.
Yenidoğan Çetesi soruşturması, sadece hukuksal bir süreç değil, aynı zamanda toplumsal bir vicdan meselesi haline geldi. Bebeklerin hayatları üzerinden haksız kazanç sağlayan ve yargı sürecini tehditlerle manipüle etmeye çalışan bu çetenin en ağır şekilde cezalandırılması, toplumun adalet beklentisini karşılayacak ve benzer suçların önlenmesine katkı sağlayacaktır. Soruşturmanın sonuçları, sağlık sektöründeki benzer sorunlara karşı daha dikkatli olunması ve gerekli önlemlerin alınması konusunda önemli bir ders olacaktır.