Selçuk Bayraktar'a Drone Davası Şoku! Mahkeme Ne Karar Verdi?
Gündem

Selçuk Bayraktar'a Drone Davası Şoku! Mahkeme Ne Karar Verdi?


11 June 20255 dk okuma9 görüntülenmeSon güncelleme: 21 June 2025

Selçuk Bayraktar'ın, deprem sonrası drone kullanımıyla ilgili eleştiride bulunan bir vatandaşa açtığı 150 bin TL'lik tazminat davası mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, eleştirinin ağır olsa da ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna karar verdi. Bu karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Davanın Arka Planı

Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Aydın Aydoğan isimli bir vatandaş, X (Twitter) hesabından Selçuk Bayraktar'ı eleştiren bir paylaşım yaptı. Aydoğan, Baykar'ın ürettiği dronların deprem bölgesinde yetersiz kaldığını iddia etti. Paylaşımında, "Şirketinin yaptığı dronlar depremden sonra bir kısmı dondu, bir kısmı kanat problemi yaşadı, uçamadı. TSK kendine ait ANKA kuşlarını uçurdu 3 gün, iletişim hizmeti normale döndü. Haberi AA yapınca haberi kaldırtıp bölgeye gitti, sanki kendi dronları gibi sahiplendi" ifadelerini kullandı.

Selçuk Bayraktar, bu paylaşım üzerine Aydoğan'a dava açarak 150 bin TL manevi tazminat talep etti. Bayraktar, kişilik haklarının ve itibarının zedelendiğini savundu. Avukatı aracılığıyla mahkemeye sunulan beyanda, depremzede yakınının çağrısının kamuoyunu kin ve nefrete yönelttiği ve Bayraktar'ın linç edilmesine neden olduğu iddia edildi.

Mahkemenin Kararı ve Gerekçesi

Bakırköy 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, tarafların beyanlarını değerlendirdikten sonra 30 Nisan'da davanın reddine karar verdi. Mahkeme, gerekçeli kararında ifade özgürlüğüne vurgu yaparak, paylaşımda kullanılan ifadelerin ağır eleştiri niteliğinde olduğunu ancak hakaret boyutuna ulaşmadığını belirtti. Mahkeme, paylaşımın Bayraktar'ın kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığını, ifade ve eleştiri özgürlüğü sınırlarının aşılmadığını ve depremzede yakınının ifade özgürlüğüne sınırlama getirilmesini gerektiren bir neden bulunmadığını kaydetti.

İfade özgürlüğü demokrasinin temel taşlarından biridir. Bu özgürlük, bireylerin düşüncelerini serbestçe ifade edebilmelerini ve eleştiride bulunabilmelerini sağlar. Ancak, ifade özgürlüğünün de sınırları vardır. Hakaret, iftira ve nefret söylemi gibi ifadeler, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmez. Bu tür ifadeler, başkalarının haklarını ihlal edebilir ve toplumsal huzuru bozabilir.

Mahkemenin bu kararı, ifade özgürlüğünün korunması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Karar, eleştirinin sınırlarını çizerken, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve tartışma ortamının sağlanması için eleştirinin önemini vurguluyor.

Selçuk Bayraktar'ın bu davayı açması ve mahkemenin davayı reddetmesi, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve eleştiri kültürü üzerine yeni bir tartışma başlattı. Bu tür davaların, eleştiri hakkını kullanmaktan çekinen bireyler üzerinde caydırıcı bir etkisi olabileceği de göz önünde bulundurulmalı. Bu nedenle, mahkemelerin ifade özgürlüğünü titizlikle değerlendirmesi ve kararlarını bu doğrultuda vermesi büyük önem taşıyor.

Bu dava, Türkiye'deki ifade özgürlüğü sınırlarını bir kez daha gündeme getirdi. Mahkemenin kararı, eleştirinin önemini vurgularken, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı. Bu tür davaların, eleştiri hakkını kullanmaktan çekinen bireyler üzerinde caydırıcı bir etkisi olabileceği de göz önünde bulundurulmalı.