Diyanet İşleri Başkanlığı, 18 Temmuz Cuma hutbesinde su israfı konusuna dikkat çekti. Hutbede, suyun önemi vurgulanarak, bilinçli tüketim çağrısında bulunuldu. "Suyumuzu İsraf Etmeyelim" başlığı altında toplanan hutbe, suyun sadece bireysel değil, toplumsal bir hak olduğunu da vurguladı.

Suyun Önemi ve Toplumsal Sorumluluk

Hutbede, suyun hayatımızdaki vazgeçilmez rolüne değinildi. Suyun, Yüce Allah'ın bir nimeti olduğu ve temizlik vesilesi kılındığı belirtildi. Ayrıca, suyun sadece insanların değil, tüm canlıların yaşam kaynağı olduğu vurgulandı. Bu nedenle, suyun dikkatli kullanılması ve korunması gerektiği ifade edildi.

"Su, sadece bireysel bir ihtiyaç değil aynı zamanda toplumsal bir haktır." ifadesiyle, suyun paylaşımının adil olması gerektiği vurgulandı. Herkesin sağlıklı ve yeterli suya erişme hakkı olduğu belirtilirken, suyun gelecek nesillere de ait bir emanet olduğu hatırlatıldı.

• Suyun dikkatli kullanılması
• Suyun korunması
• Suyun adilce paylaşılması

Bu üç maddenin, dini, insani ve vicdani bir sorumluluk olduğu belirtildi. Suyu ölçüsüzce harcamanın, yaratılmış her canlının hakkını ihlal etmek anlamına geldiği ve israf olduğu vurgulandı.

İsraftan Kaçınma Yolları

Hutbede, günlük hayatta su israfından kaçınma yollarına da değinildi. El yıkarken, diş fırçalarken, tıraş olurken, duş alırken, meyve ve sebzeleri temizlerken gereğinden fazla su tüketmenin israf olduğu belirtildi. Peygamber Efendimiz'in (s.a.s) abdest alırken suyu fazla kullanan bir sahabiye yaptığı uyarı hatırlatıldı: "Akan bir nehirden bile abdest alırken suyu gereksiz kullanmak israf olur."

Evde, parkta, bahçede, tarlada, işyerinde, okulda veya sokakta nerede ve hangi amaçla olursa olsun, suyu gereksiz harcamanın israf olduğu vurgulandı. Arazi sulamalarında zamana riayet etmemek, sulama sırasında kendi hakkı ile yetinmeyip başkasının suyunu gasp etmek, herkese ait olan suyu kendi menfaati için kaçak kullanmak gibi davranışların da hak ihlali olduğu belirtildi.

Su Kaynaklarını Koruma Bilinci

Hutbede, temiz su kaynaklarının korunmasının önemi de vurgulandı. Temiz su kaynaklarını zehirli endüstriyel atıklar, kimyasal gübre, ilaçlar ya da çöpler ile kirletmenin; atık suları, arıtma yapmadan nehirlere, göllere ve denizlere boşaltmanın insanların ve canlıların hayatını tehlikeye atmak anlamına geldiği belirtildi. Bu tür davranışların haram olduğu ve büyük bir sorumluluk gerektirdiği ifade edildi.

"Kimse; 'Benim imkânım var; istediğim kadar su harcar, dilediğim kadar kuyu açarım.' deme hakkına sahip değildir." uyarısıyla, suyun Allah'ın bir nimeti olduğu ve herkesin bu nimeti koruma sorumluluğu taşıdığı vurgulandı. Kuraklık, çevre kirliliği ve bilinçsiz tüketim sebebiyle temiz su kaynaklarının her geçen gün azaldığına dikkat çekilerek, gerekli tedbirlerin alınması gerektiği belirtildi.

Hutbe şu öğütlerle son buldu:

• Suyumuzu ölçülü ve dengeli kullanmak
• Suyumuzun bir damlasını dahi israf etmemek
• Su kaynaklarını ve çevresini kirletmemek
• Su kaynaklarımızın korunmasına vesile olacak ağaçlar dikmek, yeni ormanlar oluşturmak
• Sıcak günlerde hayvanlar için su mekânları ve kapları hazırlamak

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu önemli hutbesi, suyun kıymetini bir kez daha hatırlatırken, bilinçli tüketim ve su kaynaklarını koruma konusunda hepimize büyük sorumluluklar yüklemektedir. Unutmayalım ki, su hayattır ve gelecek nesillere bırakacağımız en değerli mirastır.