Tek Çözüm Güvenilmez Adam mı? Şok İddialar!
Gündem

Tek Çözüm Güvenilmez Adam mı? Şok İddialar!


18 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 18 June 2025

Savaşın yıkıcı etkilerinden kaçınmak isteyen birçok kişi, günümüzde en iyi çözüm olarak "Müzakere masasına yeniden dönülmeli" çağrısında bulunuyor. Peki, bu müzakere masası tam olarak ne anlama geliyor? Bu çağrıların ardında yatan gerçekler nelerdir? Müzakere masası, aslında kendileri dışındaki herkesi yok sayan işgalci İsrail'in çıkarları doğrultusunda ABD'nin İran ile yaptığı bir pazarlıktan ibaret olabilir mi?

Müzakere Masasının Perde Arkası

Peki bu pazarlık nasıl işliyor? Nükleer güce sahip olan İsrail'in talepleri doğrultusunda, İran'ın nükleer faaliyetlerini durdurması karşılığında ABD'nin uyguladığı ambargoyu hafifletmesi bekleniyor. Bu ambargonun arkasında yatan sebepler ise çeşitli. İran'ın mevcut dünya düzenine tam olarak uymamasından, İsrail'i tanımamasına kadar pek çok farklı gerekçe sıralanabilir. Ancak, eğer dünyada güçlülerin değil de haklı olanın sözü geçseydi, müzakere masasının İsrail ile kurulması gerekirdi.

İsrail'in Belirsiz Sınırları

Müzakere konusu ne olmalıydı? İsrail'in sınırları hakkında olmalıydı. Çünkü yeryüzünde sınırları hala tam olarak belirlenmemiş tek "devlet" İsrail'dir. Hatırlatmak gerekirse, İsrail'in eski rejim yöneticilerinden Ehud Olmert, bir zamanlar İsrail'in sınırlarını 10 yıl sonra açıklayacaklarını belirtmişti. Bu durum, İsrail'in sınırlarının ne kadar tartışmalı ve belirsiz olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Adalet mi, Güç Mü?

Dünya siyasetinde adaletin ve hakkaniyetin ön planda olması gerekirken, maalesef çoğu zaman güç dengeleri belirleyici oluyor. Bu durum, Filistin-İsrail meselesinde de açıkça görülüyor. Uluslararası toplumun adil bir çözüm bulmak yerine, güçlü devletlerin çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, sorunun çözümünü zorlaştırıyor. Müzakere masası adı altında yapılan pazarlıklar ise, çoğu zaman adaleti sağlamaktan ziyade mevcut dengeleri koruma amacını taşıyor.

Sonuç olarak, "Müzakere masasına dönülmeli" çağrıları ilk bakışta barışçıl bir çözüm önerisi gibi görünse de, bu çağrıların arkasında yatan gerçekleri ve güç dengelerini iyi analiz etmek gerekiyor. Aksi takdirde, müzakere masası adı altında yapılan pazarlıklar, sadece güçlülerin çıkarlarına hizmet eden ve adaleti göz ardı eden bir sürece dönüşebilir. Unutulmamalıdır ki, gerçek ve kalıcı barışın yolu, adaletten ve hakkaniyetten geçmektedir. Adalet olmadan barış olmaz!