ABD'nin Myanmar vatandaşlarına sağladığı geçici koruma statüsünü sonlandırma kararı, uluslararası arenada yankı uyandırdı. Myanmar askeri yönetimi, bu kararı memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler ve Myanmar vatandaşlarını neler bekliyor?

Myanmar'dan ABD'ye Beklenmedik Teşekkür

Myanmar Askeri Yönetimi Sözcüsü Zaw Min Tun, devlet televizyonu Myanmar International TV'ye yaptığı açıklamada, ABD'nin kararını "olumlu bir adım" olarak değerlendirdi. Tun, bu kararın ardından ABD'deki Myanmar vatandaşlarının ülkelerine geri dönebileceğini ve yaklaşan genel seçimlerde oy kullanma hakkına sahip olacaklarını belirtti. Bu açıklama, uluslararası kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı. Zira, askeri yönetim, ülkedeki durumun iyileştiğini iddia ederek, geçici koruma statüsünün sona erdirilmesinin haklı bir karar olduğunu savundu.

ABD'nin Kararının Gerekçesi Ne?

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Myanmar'daki durumun, vatandaşlarının güvenli bir şekilde ülkelerine dönebileceği kadar istikrarlı hale geldiğini savunarak, geçici koruma statüsünü sonlandırma kararı aldı. Bakanlık, kararın 26 Ocak 2026'dan itibaren yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bu karar, ABD Başkanı Donald Trump döneminde başlatılan ve bazıları yargı engeliyle karşılaşan, geçici koruma statülerinin kaldırılması yönündeki politikaların bir devamı niteliğinde.

Geçici koruma statüsü, göçmenlere ülkede çalışma izni verirken, sınır dışı edilmelerini de engelliyordu. Bu statünün sona ermesi, ABD'de yaşayan birçok Myanmar vatandaşı için belirsizlik ve endişe yaratıyor.

Myanmar'da Durum Gerçekten İyileşti Mi?

Myanmar'da 1 Şubat 2021'de gerçekleşen askeri darbe, ülkeyi derin bir krize sürükledi. Aung San Suu Çi liderliğindeki Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) hükümetinin devrilmesiyle başlayan süreç, silahlı direniş ve çatışmalarla devam etti. Birleşmiş Milletler verilerine göre, darbeden bu yana 6 bin kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 3 milyon kişi yerinden edildi. Ülkenin kuzeyindeki Şan eyaletinde ise hükümet güçleri ile Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu (MNDAA) arasında çatışmalar yaşandı. Çin'in arabuluculuğuyla sağlanan ateşkes anlaşmalarına rağmen, ülkedeki istikrarsızlık devam ediyor.

Bu durum, ABD'nin Myanmar'daki durumun iyileştiği yönündeki değerlendirmesinin ne kadar gerçekçi olduğu sorusunu akıllara getiriyor.

• Myanmar'da askeri darbe sonrası yaşanan insan hakları ihlalleri
• Ülke genelindeki silahlı çatışmalar ve iç savaş riski
• Ekonomik kriz ve yoksulluk
• Siyasi baskılar ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması

ABD'nin bu kararı, uluslararası toplumda farklı tepkilere yol açtı. Bazı kesimler, ABD'nin Myanmar'daki askeri yönetime destek verdiğini savunurken, bazıları ise kararın Myanmar vatandaşlarının güvenliği ve refahı için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor.

Önümüzdeki dönemde, ABD'nin bu kararının Myanmar ve bölge üzerindeki etkileri yakından takip edilecek. Myanmar vatandaşlarının geleceği ve ülkedeki siyasi istikrar, uluslararası toplumun gündeminde önemli bir yer tutmaya devam edecek.