Aronya Aşkı: Kanserden Kaybettiği Eşi İçin Şifa Bahçesi Kurdu!
Politika

Aronya Aşkı: Kanserden Kaybettiği Eşi İçin Şifa Bahçesi Kurdu!


15 September 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 16 September 2025

Diyarbakır'da yaşayan emekli 1. sınıf emniyet müdürü Mehmet Güçlü (63),yürek burkan bir hikayeye imza attı. 2009 yılında eşine kanser teşhisi konulmasının ardından, tedavi sürecinde destek olması amacıyla aradığı ancak bulamadığı aronya meyvesini, şimdi memleketi Diyarbakır'da yetiştiriyor. Bu azimli çaba, hem bir vefa örneği sergiliyor hem de kanser hastalarına umut oluyor.

Aronya Arayışı Bir Hayata Dokunuşa Dönüştü

Mehmet Güçlü, eşinin hastalığı döneminde, aronyanın yüksek besin değeri ve antioksidan özellikleriyle bilinen "süper meyve" olduğunu öğrenir. Ancak o dönemde Türkiye'de üretimi olmayan bu meyveyi yurt dışından da temin edemez. Eşini 2013 yılında kaybettikten sonra, içinde ukde kalan bu meyveyi doğup büyüdüğü Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde yetiştirmeye karar verir.

2021 yılında satın aldığı tarlanın 4 dekarında aronyanın "nero" cinsini diken Güçlü, üretim alanını şu anda 11 dekara çıkarmış durumda. Hasat döneminde ise maddi durumu iyi olmayan kanser hastalarına bu şifalı meyveyi ücretsiz olarak dağıtıyor.

Güçlü, "Eşim vefat ettikten sonra bu meyveyi bölgede yetiştirmek hayalim oldu," diyerek, bu projenin kendisi için ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Polislikten Aronya Üreticiliğine Uzanan Bir Yolculuk

Ergani'de ilk, orta ve lise öğrenimini tamamladıktan sonra 1986'da polislik mesleğine başlayan Mehmet Güçlü, emniyet teşkilatının farklı birimlerinde görev alarak önemli başarılara imza attı. Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığında 1. sınıf emniyet müdürü iken emekli olan Güçlü, eşinin hastalığıyla birlikte hayatının farklı bir yöne evrildiğini belirtiyor.

Eşinin tedavi sürecinde bağışıklık sistemini güçlendirmek adına yaptığı araştırmalar sonucunda aronya meyvesini keşfettiğini anlatan Güçlü, o günlerde yaşadığı zorlukları şu sözlerle ifade ediyor:

Kuzey Amerika'da yetişen bir meyve. Araştırdık, Türkiye'de bu meyve yok. Eş dost üzerinden getirtmeye çalıştık ama kimse yurt dışından getiremedi. Eşim 2013'te vefat etti. Eşim vefat ettikten sonra bu meyveyi bölgede yetiştirmek hayalim oldu. Yetiştirmek için araştırma yaptım. İçimde bir burukluk kalmıştı.

Aronya'nın Şifası Diyarbakır'dan Yayılıyor

Araştırmaları sonucunda ilaç, kozmetik ve gıda sanayisinde kullanılan aronyanın "nero" çeşidini tercih eden Güçlü, ilk olarak tarlasının 4 dönümüne 2 bin 300 fidan dikti. Ardından, 2 yıl önce 7 dönüme 3 bin 200 fidan daha ekleyerek üretimini genişletti. Geçen yıl 4 dönümlük ilk dikim alanından 2 ton 300 kilogram ürün elde ettiğini belirten Güçlü, bu yıl 5-6 ton ürün hasat etmeyi beklediğini söylüyor.

Bahçenin bakımını oğluyla birlikte yapan Güçlü, hasat döneminde civardaki kırsal mahallelerde yaşayanlara da istihdam sağlıyor. Bu sayede, hem kendi hayalini gerçekleştiriyor hem de çevresine fayda sağlıyor.

Mehmet Güçlü, "Bu işe ticari amaçla başlamadım. Eşimin hastalığı için o zaman arayıp da bulamadığım meyveyi şu anda kendim yetiştiriyorum. Hasat döneminde maddi durumu iyi olmayan bilhassa kanser hastalarına ücretsiz veriyoruz," diyerek, projesinin insani boyutunu vurguluyor.

Gelecek Nesillere İlham Kaynağı Olacak Bir Proje

Mehmet Güçlü'nün oğlu, aronya meyvesinin ilaç, kozmetik ve gıda sanayisinde kullanılmasıyla ilgili AR-GE çalışmaları yapıyor. Yaş meyveden elde ettiği kuru ve sıvı ekstraktı piyasaya sunarak, aronyanın faydalarını daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.

Aronyanın sağlık açısından çok değerli bir meyve olduğunu ifade eden Güçlü, şu çağrıda bulunuyor:

Tüm insanlarımız saksıda da olsa evinde aronya yetiştirsin çünkü bunun faydasını görecekler. Yetiştirmek isteyen herkese destek veririz. Üretime başlarken hiç bilgimiz yoktu ama pratik olarak uğraşırken çok şey öğreniliyor.
  • Aronya yetiştirmek isteyenlere destek veriyor.
  • AR-GE çalışmaları ile meyvenin kullanım alanlarını genişletiyor.
  • Kanser hastalarına ücretsiz aronya dağıtıyor.

Gelecek yıl 14 dekara daha aynı meyve fidanını dikerek bahçesini 25 dekara çıkaracağını aktaran Güçlü, bahçeye zarar veren yabani domuzlar için nöbet tuttuğunu ve karşılaştığı durumda hayvanı korkutmak için havaya ateş ettiğini sözlerine ekledi.

Mehmet Güçlü'nün bu anlamlı projesi, sadece bir meyve yetiştirme hikayesi değil, aynı zamanda bir insanın sevgisiyle neler başarabileceğini gösteren ilham verici bir örnek. Eşine duyduğu vefa ve kanser hastalarına umut olma çabası, gelecek nesillere örnek olacak nitelikte.