Buzulların Erimesi Su Kaynaklarını Tehdit Ediyor

Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşabey Kalebaşı, dünyadaki tatlı su kaynaklarının %70'inin buzullarda bulunduğunu ve buzulların hızla erimesiyle birlikte su krizi tehdidinin arttığını belirtti. Kalebaşı, "Buzulların korunması bir hayatta kalma mecburiyetidir. Acilen harekete geçilmezse, su krizi daha da derinleşecek." dedi.

Küresel İklim Değişikliği ve Su Krizi

Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında ilan edilen Dünya Su Günü'nün bu yılki teması, "Buzulların Korunması" olarak belirlendi. Kalebaşı, 21. yüzyılda buzulların benzeri görülmemiş bir hızla eridiğini ve bunun doğal afetler, kuraklık ve tarım arazilerinin kaybı gibi ciddi sonuçlar doğurduğunu vurguladı. Ayrıca, 2050 yılına kadar dünya gıda üretiminin yarısından fazlasının risk altında olacağına dikkat çekti.

• Buzullar, dünya tatlı su kaynaklarının %70'ini barındırıyor.
• Buzul erimesi, tarım arazilerini ve yerleşim yerlerini tehdit ediyor.
• 2050'ye kadar gıda üretiminin yarısı risk altında olabilir.

Türkiye'nin Su Stresi ve Alınması Gereken Önlemler

Kalebaşı, Türkiye'nin de su krizi tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "Kişi başına düşen 1312 metreküp kullanılabilir su miktarıyla su stresi altındayız. Nüfus artışı ve iklim değişikliği nedeniyle bu miktar daha da azalabilir." dedi. Türkiye'nin su fakiri bir ülkeye dönüşmemesi için yer altı su kaynaklarının korunması ve su yönetiminin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Sonuç olarak, buzulların erimesi sadece küresel bir sorun değil, aynı zamanda Türkiye'nin de acil önlem alması gereken bir tehdit. Su israfını önlemek ve sürdürülebilir su yönetimi politikaları geliştirmek, gelecek nesiller için hayati önem taşıyor.