İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Arakçi, ülkesinin ABD ile yapacağı olası müzakerelere değinirken, İsrail'in saldırgan tutumuna dikkat çekerek, "Diplomasiye geri dönebilmemiz için saldırganlığın durdurulması gerekiyor" dedi. Bu açıklama, bölgedeki gerginliğin ortasında umut ışığı olarak değerlendirildi.

İran'dan Müzakere Çağrısı: Şartlar Neler?

Arakçi, İsrail'in İran'a saldırmaya karar verdiğini belirterek, "Diplomasiye karşı oldukları açık, bu sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesini istemiyorlar" ifadelerini kullandı. Ancak İran'ın müzakereye açık olduğunu vurgulayarak, "2015'teki gibi müzakereli bir çözüme kesinlikle hazırız" dedi. 2015'te P5+1 ülkeleriyle yapılan anlaşmayı hatırlatan Arakçi, diplomasinin işe yarayabileceğini ve geçmişte olduğu gibi gelecekte de çözüm olabileceğini belirtti.

ABD'nin Rolü: Saldırganlığın İçinde mi?

Arakçi, ABD'nin bölgedeki rolüne ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulundu. "Halkımız bombardıman altındayken ABD ile müzakereye gidemeyeceğim açıktır" diyen Arakçi, ABD'nin başından beri bu saldırganlığın içinde olduğu sonucuna vardıklarını ifade etti. ABD'nin bu durumu inkar ettiğini ancak ellerinde birçok gösterge olduğunu belirten Arakçi, ABD Başkanı'nın açıklamalarının da bu durumu doğruladığını söyledi.

Arakçi'nin açıklamalarından satır başları:

• İsrail'in saldırıları durmalı: Müzakere için ön şart.
• Diplomasiye açığız: 2015'teki gibi bir çözüm mümkün.
• ABD'nin rolü tartışmalı: Saldırganlığın içinde mi?

Diplomasi mi, Gerginlik mi?

Arakçi'nin bu açıklamaları, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve diplomatik çözüm yollarının aranması açısından kritik bir öneme sahip. Özellikle İsrail'in saldırgan tutumunun devam etmesi halinde, bölgedeki istikrarın daha da bozulabileceği endişesi taşınıyor. İran'ın müzakereye hazır olduğunu belirtmesi, uluslararası toplumun da diplomatik çabalara ağırlık vermesi için bir fırsat sunuyor.

Arakçi'nin İstanbul'dan yaptığı bu çağrı, bölgedeki aktörler ve uluslararası toplum tarafından nasıl karşılanacak, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak İran'ın müzakereye açık olduğunu vurgulaması, gerginliğin azaltılması ve barışçıl bir çözüm bulunması için önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.